AV MUSA BAYKAL

DEMOKRAT HUKUKÇULAR'DAN BASIN AÇIKLAMASI; "SAĞDUYUYA DAVET" Ülkemizde hukuku ve adaleti tesis etmek zorunluluğumuz bulunmaktadır. Türkiye'nin temel sorunlarının en büyük nedeni sistemin adalet ve hukuk çarklarının işlememesinden kaynaklanmaktadır. Bütün terör olayları ve huzursuzluklar, her dönemde baş gösteren anarşi olaylarının ve başı bozuklukların oluş nedeni hukuk sisteminin işlevsiz olmasındandır. Bu hususta çok köklü ve kapsayıcı reforma ihtiyaç bulunmaktadır. Bu reform hem devlet sisteminde uygulanmalı hem de  toplum bu yönde  bilinçlendirilmelidir. Geçen gün Adıyaman'da  şehit olan kahraman askerimiz ve Urfa da hunharca katledilerek şehit edilen vatan evladı iki polis memurumuz ile Suruç ilçemizde demokratik gösteri hakkını  kullanan genç  insanlarımıza yapılan terör saldırısı bu ülkenin ne kadar hassas dinamiklerinin olduğunu ve nasıl bir oyun ile  karşı karşıya olduğumuzu açıkça göstermektedir. Bu vesileyle ölen tüm vatandaşlarımıza allahtan ra

KIBRIS BARIŞ HAREKATININ 41.YIL DÖNÜMÜ'NÜN ARDINDAN... Victor Hugo'nun Yunan isyanını anlatan meşhur şiirinde ki sarışın mavi gözlü Yunan çocuğu ; "Arkadaş ,vereceksen eğer:bana biraz ateş ve barut ver."demiş,   Osmanlı'ya karşı  1828 yılında isyan başlatarak  Batı'dan aldığı yardımla (Navarin olayı)  Yunan devletini   kurmuştu.Yunan devleti o tarihten sonra  sürekli Türklerin aleyhine genişlemiştir... Sıra Kıbrıs'a gelmişti... Kıbrıs tarih boyunca Fenikeliler, Mısır, Roma ,Müslümanlar ,Tapınak Şovalyeleri,Venedikler Osmanlılar ve nihayetinde hileyle İngiliz yönetiminde olmuş ama asla Yunan yönetiminde kalmamıştı. Kıbrıs coğrafi olarak Avrupa da sayılamazdı... Rumlar Kıbrıs'ı ilhak etmek için Bu kez Balkan çetnikçiliğinin zalimliğini yöntem olarak seçtiler. 1963 yılının kanlı noeli'nde Lefkoşa'nın kumsal semtinde Türk alayı doktoru Binbaşı Nihat İlhan'ın evine baskın yapan Rum çeteler , banyo odasına sığınan binbaşının  eşi Mürü

İSTANBUL'UN SİLÜETİNİ BOZAN KIZ KULESİ İstanbul'un her tarafını betonlar kaplamış. Kentsel dönüşüm diye yapılanlar  ya deprem toplanma merkezlerinin yapılaşmaya açılması ya da TMSF'nin batık iş adamlarından yok fiyatına el koyduğu  değerli arazileri, özelleştirme idaresi kanalıyla TOKİ'nin özel firmalarla hasılat paylaşımı yoluyla  lüks konut yada plaza yaptırmasıyla sonuçlanmış... Zeytinburnu'nda yapılan  ve İstanbul'un silüetini bozan meşhur 16 9 kuleleri de pek farklı değil. Batık iş adamı Halil Bezmen'in Zeytinburnu 'nda ki arazisine el koyan TMSF, özelleştirme idaresi aracılığıyla, araziyi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okul arkadaşı Mesut Toprak'a satmış. Ardından Zeytinburnu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden imar tadilatı ile inşaat alanı 2,5 kat artırılarak bu 16 9 kuleleri ucubesi ortaya çıkmış.“bu imar değişikliği arsa satılmadan önce yapılsa, satılırken devletin kasasına daha çok para girerdi. Devletin uğratıldığı büyük zara

BOSNA DA "ADİL SAVAŞ " ; SREBRENİTSA SOYKIRIMI 11 Temmuz 1995 de  Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanı Hollandalı Thom Karremans'ın şehri(Srebrenitsa )kasap Sırp Ratko Mladiç ile kadeh kaldırarak  teslim etti. Hollandalı'nın yüzünde ki gülümseme hiç   unutulmayacak... BM tarafından güvenli bölge ilan edilen çevreden gelenlerle 60 bin mültecinin yaşadığı kentte Hollandalı alçak soykırımdan kısa bir süre önce müslümanların silahlarını teslim almıştı. Birleşmiş Milletler güvencesi olan yerde kimse de silah olamazmış. Sırplar 10 Hollandalı'yı esir almış. Müslümanları  ve kenti teslim etmezse BM Hollandalı 10 asker öldürülecekmiş. "Büyük tesadüf" 11 Temmuz da İtalya da ki üslerinde Sırpları vurmakla görevli 5 NATO jetinin "yakıtı"  kalmamış. Oysa daha önce 2 NATO Jeti Sırpları havadan vurarak  durdurmuştu... 11 Temmuz 1995 günü saat 16.15'te Ratko Mladiç ve katilleri Srebrenitsa'ya girdi. Mladiç, kent merkezinde  kamera

SÖYLE BANA KANLI TESTİ KİM ÖLDÜRDÜ BEBELERİ... (BAŞBAĞLAR ŞEHİTLERİNİ SAYGIYLA ANIYORUZ) "1993 yılının 5 Temmuzun sıcağı denizden 1500 metre yüksekte ki dağ köyünde etkisini azaltmamıştı. Erzincan Tunceli sınırında son köydü... Sakinleri köyün yerlileri ve yazın Almanya ve İstanbul Fatih'den gelen tatilcilerdi... Köylülerin kimi yorgun bir şekilde tarladan dönmüş kimisi de hayvanlarını meradan getirmiş.Arılarla uğraşanlarsa gün batımıyla köye dönmüştü. Köy halkı oldukça muhazakar ve ibadetine bağlıydı. Akşam namazı için köyün erkekleri camiye henüz varmıştı... Birazdan köyün genç imamı akşam ezanını okumaya başladı... Üç koldan köye girmiş 100 kişilik PKK'lılar'dan ikisi camiye girerek İmamın ensesine namluyu dayadılar... Ezanı bırakmasını söylediler... İmam ezanı yarıda bıraktı... PKK'lılar köyün erkeklerini camiden ve evlerden tepelik mevkiiye topladılar... PKK'lılar herkesi isimleriyle çağırıyorlardı... Hazırlıklı oldukları anlaşılıyordu...