Ana içeriğe atla

SÖYLE BANA KANLI TESTİ KİM ÖLDÜRDÜ BEBELERİ(BAŞBAĞLAR ŞEHİTLERİNİ SAYGIYLA ANIYORUZ)

SÖYLE BANA KANLI TESTİ KİM ÖLDÜRDÜ BEBELERİ...
(BAŞBAĞLAR ŞEHİTLERİNİ SAYGIYLA ANIYORUZ)
"1993 yılının 5 Temmuzun sıcağı denizden 1500 metre yüksekte ki dağ köyünde etkisini azaltmamıştı.
Erzincan Tunceli sınırında son köydü...
Sakinleri köyün yerlileri ve yazın Almanya ve İstanbul Fatih'den gelen tatilcilerdi...
Köylülerin kimi yorgun bir şekilde tarladan dönmüş kimisi de hayvanlarını meradan getirmiş.Arılarla uğraşanlarsa gün batımıyla köye dönmüştü.
Köy halkı oldukça muhazakar ve ibadetine bağlıydı.
Akşam namazı için köyün erkekleri camiye henüz varmıştı...
Birazdan köyün genç imamı akşam ezanını okumaya başladı...
Üç koldan köye girmiş 100 kişilik PKK'lılar'dan ikisi camiye girerek İmamın ensesine namluyu dayadılar...
Ezanı bırakmasını söylediler...
İmam ezanı yarıda bıraktı...
PKK'lılar köyün erkeklerini camiden ve evlerden tepelik mevkiiye topladılar...
PKK'lılar herkesi isimleriyle çağırıyorlardı...
Hazırlıklı oldukları anlaşılıyordu...
Kimseye hiç bir şey yapmayacaklarını söylüyorlardı.
Köyün telefon hatlarını kesmişler kadın ve çocukları da ayrı toplamışlardı...
Birazdan tek tek silah sesleri gelmeye başlamıştı...
Ardından evleri ,ahırları ,okulu, köy evini , camiyi arabaları ateşe verdiler...
Köyün her tarafı alevler içinde kaldı...
Sonra PKK'lılar temkinli bir şekilde köyden çekildiler...
29 kişi taranarak kurşunlarla,4 kişi ise yanarak öldürülmüştü...
Geride 70 yetim 30 dul kalmıştı...
Askerler sabaha karşı geldiler...
Teröristler çoktan kaçmıştı..."
Yukarda ki olayı İnsan hakları ile ilgili bir
davam sırasında olayın bir mağduru
anlatmıştı...
PKK'ya güç geçince olacak buydu.
Katliam ve soykırım.
6 ve 7 Ekim 2014 de Doğu olaylarında öldürdükleri 50 vatandaşımız gibi...
Tıpkı Suriye de yaptıkları gibi...
Başbağlar da şehit edilen tüm kardeşlerimizi saygı ile anıyor allahtan rahmet diliyorum.
Demokrat Hukukçular
Av Musa Baykal


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, söz konusu hizmetle

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlara uygu

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı