Ana içeriğe atla

KENDİSİNİ "HALKIN EFENDİSİ" SANAN KENAN EVREN "SUÇLUDUR"...

"Halkın Efendi"sinin Hazin Sonu..
12 Eylül darbesini gerçekleştirerek her fırsatta "ihtilal yaptım" diyen,bir kuşağın yok olmasına neden olan "Kurucu irade" Kenan Evren'de 9 Mayıs'da ölümü tattı...
Cenazesi neredeyse yalnız bir şekilde gömüldü...
Cenazesinde "Hakkımı helal etmiyorum"diyenler bile oldu...
Bu millet ve kader onu ordunun en üst makamına kadar getirdi...
O ülkede çıkan iç karışıklılıkları önlemek için
elinden gelen bütün vazifelerini yapmak yerine,koltuk ve güç meraklısı iş birlikçileri ile
ülkenin her yerinde kaos oluşturdu ki herkes ona muhtaç olsun...
Darbe yaparak ikbal peşine düştü...
İhtilal yaptım diye her daim böbürlendi...
Darbeden önce yaşanan
Maraş olayları,16 Mart Katliamı,Sivas olayları,Çorum olayları,Malatya olaylarının
altında hep onun ve onun düşüncesini taşıyanların parmağı vardı...
Amerika'nın piyonu oldu...
Devlete "sistemli işkence"yi o öğretti...
Sonra suçu gardiyanlara attı...
CIA tıpkı Latin Amerika da olduğu gibi ona ne talimat verdiyse onu yaptı...
Evren darbe yapar yapmaz devletimizin, Yunanistan'ın NATO'nun silahlı kanadına girmesine mani olduğu VETO'yu kaldırarak Amerika'ya verdiği sözü yerine getirdi...
Öldüğünde mahkeme ona darbe yapmaktan TCK'nın 146 .maddesinden müebbet hapis cezası verdi.Bütün rütbeleri geri alınmıştı...
12 Eylül 2010 referandumundan sonra Anayasa değişikliği ile dokunulmazlık zırhı kaldırıldı taktik ve yüzeysel de olsa yargılandı...
"Kurucu iradeyim,ihtilal yaptım" diye "halka efendilik" yapmaya çalışırken bu milletin hizmetkarı olduğunu çok çabuk unuttu...
İşkencecilerin ve fitne çıkaranların bu milletin ne kalbinde ne de hafızasında yeri yoktur...Halka karşı suç işleyenlerden "devlet adamı" olmaz...
Kenan Evren'i savunanlara devleti ve askeri sevmekle işkenceci zalimleri sevme arasında fark olduğunu anlatmamıza gerek yok sanırım...
Bu vesileyle ona formaliteden de olsa devlet töreni düzenleyenler doğru yapmamıştır...
DEMOKRAT HUKUKÇULAR PLATFORMU

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, söz konusu hizmetle

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlara uygu

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı