AYDINLAR BİLDİRİSİ FİTNE ÇIKARMAK için
SUBLİMİNAL MESAJDIR
Ülkemiz hassas bir süreçten geçiyor.
Rusya, Suriye , İran ve ABD destekli PYD terör örgütü ülkemizin aleyhine olacak şekilde,
Suriye Azez hattında sınırın Fırat'ın batısında ki 100 km kısmını da ele geçirerek sınırın Suriye tarafının tamamını kontrol altına almak istiyor.
Rusya'da Lazkiye çevresini kontrol ediyor.
Nihai planları ülkemizi Ortadoğu ve Doğu Akdenizden izole etmek.
Devletimiz bu oyunu bozmak için Rus uçağını düşürdü.
PYD'ye de Fırat'ın batısına girmemesi için göz dağı verdi.
Ülkemizin karşı hamlesine Rusya ekseni ve PYD'nin verdiği yanıt,Doğu ve Güneydoğu da hendekler kazdırıp sözde öz yönetimle isyan çıkartmak oldu...
Üç yıl süren sözde çözüm süreci büyük bir yanılgıydı.Yangını büyüttü
HDP ilk başta hendeklere ve şehir içinde ki çatışmalara karşı çıktı. Zarar gören esnafın ve halkın yüzüne bakamıyor ve oy kaybına uğruyordu.
PKK'dan uyarı geldi.
Rusya Demirtaş'ı Moskova'da ikaz etti.
Demirtaş bunaldı.
Bir daha Genel başkan adayı olmayacağını söylemeye başladı.
HDP döndü.Hendekleri ve şehirde ki çatışmaları savunmaya başladı...
Roketatar atanları yere bomba döşeyenleri mahallenin spor yapan gençleri modunda şirin gösterme çabalarına girdiler.
PKK halk desteğini kaybetmeye başlayınca hendek ve şehir içi çatışmaları haklı kılmak için algı yönetimi yapmaya başladı.
Bunun için
hazırladığı bildiriyle devleti katliamcı gösterdi.1128 kişi imzaladı.
Bildiri de çatışmanın tarafı ve sivilleri öldüren PKK ile ilgili hiçbir kınama yoktu.
Sokağa çıkma yasağı ,PKK ile mücadele kınanıyordu. Oysa
Anayasamıza göre şiddet olaylarının yoğunluğu nazar alındığında olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan edilmesi gerekiyordu.Buna rağmen hükümet sadece sokağa çıkma yasağını uyguladı.Devlet halka baskı uygulamadan sorunu çözmek istiyor.
İstanbul da uygulanan hukuk ne ise Doğu'da aynısı uygulandı.
Devletin tüm refleksleri meşru olduğu halde
PKK sempatizanları propagandaya başladı.
Beyaz Showa çıkan sözde öğretmen Doğu da "katliam yapılıyor" diyerek halka subliminal mesajı verdi. Beyaz alkışlarla destek vererek Doğan medyadan prim toplamaya çalıştı.
Gelen tepkiler sonucu "bende polis çocuğuyum" diyerek çark etmek zorunda kaldı.
Sözde çözüm sürecinin sözde "Akil adamlar"ı
şahsi reklamları için kendilerini öne atmışlardı.
Bildiriye imza atanlar da ön plana çıkmak , şahsi menfaatleri ve reklam yapmak için bildiriye imza attılar.
Savcılık bildiriye imza atanlar hakkında soruşturma açtı.
Sürecin gözaltına alınmaları yönünde ilerleyeceğini düşünüyorum.
TutuklanırIarsa Beyaz gibi çark edeceklerine eminim.
Serbest kalırsa şov yapmaya devam edecekler ...
İmzacılardan Devlet üniversitelerinde çalışanlar işten atılacaklardır.
Geri dönmek için idare mahkemesine açacakları davalarda "devlet katliam yapmıştır."
Diyebilecekler midir?
Sanmam.
Sözde "aydınlar bildirisi"devletin terörle mücadelesini sekteye uğratmak icin hazırlanan projelerin bir parçası olup bildirinin içeriğinin düşünce özgürlüğü ile hiç bir ilgisi yoktur.
Terör propagandası yapılmıştır.
Sorumlular hakkında yasal işlemler yapılması
hukukun üstünlüğü için gereklidir.
SUBLİMİNAL MESAJDIR
Ülkemiz hassas bir süreçten geçiyor.
Rusya, Suriye , İran ve ABD destekli PYD terör örgütü ülkemizin aleyhine olacak şekilde,
Suriye Azez hattında sınırın Fırat'ın batısında ki 100 km kısmını da ele geçirerek sınırın Suriye tarafının tamamını kontrol altına almak istiyor.
Rusya'da Lazkiye çevresini kontrol ediyor.
Nihai planları ülkemizi Ortadoğu ve Doğu Akdenizden izole etmek.
Devletimiz bu oyunu bozmak için Rus uçağını düşürdü.
PYD'ye de Fırat'ın batısına girmemesi için göz dağı verdi.
Ülkemizin karşı hamlesine Rusya ekseni ve PYD'nin verdiği yanıt,Doğu ve Güneydoğu da hendekler kazdırıp sözde öz yönetimle isyan çıkartmak oldu...
Üç yıl süren sözde çözüm süreci büyük bir yanılgıydı.Yangını büyüttü
HDP ilk başta hendeklere ve şehir içinde ki çatışmalara karşı çıktı. Zarar gören esnafın ve halkın yüzüne bakamıyor ve oy kaybına uğruyordu.
PKK'dan uyarı geldi.
Rusya Demirtaş'ı Moskova'da ikaz etti.
Demirtaş bunaldı.
Bir daha Genel başkan adayı olmayacağını söylemeye başladı.
HDP döndü.Hendekleri ve şehirde ki çatışmaları savunmaya başladı...
Roketatar atanları yere bomba döşeyenleri mahallenin spor yapan gençleri modunda şirin gösterme çabalarına girdiler.
PKK halk desteğini kaybetmeye başlayınca hendek ve şehir içi çatışmaları haklı kılmak için algı yönetimi yapmaya başladı.
Bunun için
hazırladığı bildiriyle devleti katliamcı gösterdi.1128 kişi imzaladı.
Bildiri de çatışmanın tarafı ve sivilleri öldüren PKK ile ilgili hiçbir kınama yoktu.
Sokağa çıkma yasağı ,PKK ile mücadele kınanıyordu. Oysa
Anayasamıza göre şiddet olaylarının yoğunluğu nazar alındığında olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan edilmesi gerekiyordu.Buna rağmen hükümet sadece sokağa çıkma yasağını uyguladı.Devlet halka baskı uygulamadan sorunu çözmek istiyor.
İstanbul da uygulanan hukuk ne ise Doğu'da aynısı uygulandı.
Devletin tüm refleksleri meşru olduğu halde
PKK sempatizanları propagandaya başladı.
Beyaz Showa çıkan sözde öğretmen Doğu da "katliam yapılıyor" diyerek halka subliminal mesajı verdi. Beyaz alkışlarla destek vererek Doğan medyadan prim toplamaya çalıştı.
Gelen tepkiler sonucu "bende polis çocuğuyum" diyerek çark etmek zorunda kaldı.
Sözde çözüm sürecinin sözde "Akil adamlar"ı
şahsi reklamları için kendilerini öne atmışlardı.
Bildiriye imza atanlar da ön plana çıkmak , şahsi menfaatleri ve reklam yapmak için bildiriye imza attılar.
Savcılık bildiriye imza atanlar hakkında soruşturma açtı.
Sürecin gözaltına alınmaları yönünde ilerleyeceğini düşünüyorum.
TutuklanırIarsa Beyaz gibi çark edeceklerine eminim.
Serbest kalırsa şov yapmaya devam edecekler ...
İmzacılardan Devlet üniversitelerinde çalışanlar işten atılacaklardır.
Geri dönmek için idare mahkemesine açacakları davalarda "devlet katliam yapmıştır."
Diyebilecekler midir?
Sanmam.
Sözde "aydınlar bildirisi"devletin terörle mücadelesini sekteye uğratmak icin hazırlanan projelerin bir parçası olup bildirinin içeriğinin düşünce özgürlüğü ile hiç bir ilgisi yoktur.
Terör propagandası yapılmıştır.
Sorumlular hakkında yasal işlemler yapılması
hukukun üstünlüğü için gereklidir.
Yorumlar
Yorum Gönder