AV MUSA BAYKAL

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi askıya alınamaz Prof. Dr. Kaboğlu: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi askıya alınamaz 28 Temmuz 2016 Ayşegül Doğan’la Gündem Müzakere’ye konuk olan Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, OHAL ilanını ve uygulamalarını değerlendirdi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi askıya alındı” açıklamasının yanlış bir beyan olduğunu belirten Kaboğlu, böyle bir düzenleme ve sürecin mevcut olmadığını, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni askıya alamayacağını, alabilmesi için sözleşmeden çekilmesi gerektiğini söyledi. Darbe girişimi sonrası olağanüstü hale ihtiyaç olmadığını söyleyen Kaboğlu, “16 Temmuz sabahından itibaren anayasanın hükümlerini tam tamına uygulamaya koysaydık, etkili önlemler alırdık” dedi. İlan edilen iki OHAL kararnamesinin de anayasaya açıkça aykırı olduğunu belirten Koboğlu, “Birinci OHAL kararnamesi, bırakın Avrupa sözleşmesini ve Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmeleri,

İDAM CEZASI ÜZERİNE... Ceza hukukumuzda “maddi gerçek”,“mutlak gerçek”anlamı taşımaz. Mahkemeler kararını “Vicdani kanaatine”göre verir. Hukuk sistemimizde, suçluluk ;hakim, savcı, avukat, polis ve jandarmanın performansıyla da ilgilidir. Yargılamanın taraflarını,tanıkları, bilirkişileri, adli tıp kurumunu daha hesaba katmadık. . Bu kişilerden mutlak bir dürüstlük göstermeleri ve daima doğru kararlar vermelerini beklemek mümkün değildir. Ceza yasalarımız da "Adli hata" olasılığı her zaman ihtimal dahilinde tutulmuştur. Bu nedenle hukukumuzda yargılamanın yenilenmesi müessesesine yer verilmiştir. Ölüm cezasının geri alınması veya tamiri olanaksızdır. Hüküm “vicdani kanaate” göre verildiğine göre olası bir “adli hatanın sorumluluğu” sadece karar verenler de mi olacaktır. Yoksa, ölüm cezasını getirenler de mi ? Bazıları ölüm cezasını savunurken idamın suçları önleyebileceğini ileri sürer. Bilimsel araştırmalar ise bu görüşleri doğrulamıyor. ABD’de komşu ey

İRAN 'DA DARBENİN ARKASINDA AMERİKA RUS İŞBİRLİĞİ VAR DİYOR... 16 Temmuz 2016 günlü yazımda,darbe günü ABD ve Rusya'nın birlikte hareket ederek darbenin arkasında ki gerçek ortak güç olduklarını ,bu iki ülkenin FETO terör örgütünü tahrik ederek,Suriye konusunda kendilerinden farklı yol izleyen Türkiye'yi ve milli politikamızın sözcüsü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ders vermek istediğini açıklamış,Rusya'nın Halep de ki askeri üssünden darbecilere uydu haberleşme desteği verdiğini ya zmıştım. Suriye'yi iyi bilen İranlı askeri yetkililer de aynı düşüncede... Sonuçta FETO'nun yaptığı bu darbe girişimi Suriye de PKK devleti kurulmasına hizmet ediyor. http://www.hurriyet.com.tr/irandan-flas-turkiye-iddiasi-40170677

Alman leopard tankı fren testi. Kimseyi ezmedi ve biçmedi. Darbeciler bu tankları sokaklara çıkarmış insanların üstüne sürmüştü https://www.youtube.com/watch?v=qCk_l-IRyJg&feature=share

Fransız Bir düşünür "Sizi saçmalıklara inandırabilenler, size katliam yaptırabilirler."  Demiş. FETO'nun katilleri TBMM, külliye, emniyeti ve sivil halkı,uçaklar helikopterler ile bombaladı, taradı.250 kişi öldürdüler.Eğer imkanları olsaydı çok daha fazla kişi öldürüleceğine herkes hem fikir. Bu katiller IŞİD'ten farksız kendilerinden olmayan hayat hakkı tanımıyorlar. Ne yapacakları belli olmadığı için devlet milletini meydanlara çağırmakta son derece haklı... FETO terör örgütü lideri Fethullah Gülen argümanları bir kısmı aşağıda... 1.Fetullah Gülen, dünyanın bütün bölgelerine islamı yaymak ve etkisini göstermek için ABD'de bulunuyor. 2.Obama'yı biz müslümanlaştıracağız 3.Abiler Allah tarafından görevlendirilmiştir. Eleştirilemez, sözleri kesilmez ve ne derlerse o yerine getirilmelidir. Aksini söyleyen veya inkar eden büyük günah işlemiş olur. Tevbesi de kabul olunmaz" 4.Fetullah Gülen Cemaatinden 80 bin kişiyle birlikte peygamberi

ABD VE RUSYA DARBE KONUSUNDA ANLAŞTI MI? Cumhurbaşkanımız darbecilerin ve FETO'nun arkasında bir "üst akıl"ın olduğundan bahsetti. Cumhurbaşkanımıza yakın isimlerden Bakanı Süleyman Soylu, darbe girişimiyle ilgili olarak doğrudan Amerika Birleşik Devletleri’ni suçlaması dikkat çekici. Darbe girişiminin arkasında çoğu kişi ABDnin olduğunu düşünüyor. FETO sadece tetikçi. Farklı ihtimalleri de hesaba katmak gerekir... ABD Suriye sorununu Rusya ile birlikte çözmek istiyor. ( http://www.amerikaninsesi.com/a/abd-den-rusyay…/3420151.html ) ABD Dışişleri Bakanı Jhon Kerry 14-15 Temmuz da Moskova'da ziyarette bulundu.Önce Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ardından Putin'le görüştü. Konu Suriye'de ortak işbirliğiydi. İddialara göre, 1.Ordu Komutanımız Ümit Dündar darbe girişimi başladığında, darbecilerin askeri uydu sisteminden irtibatını kesmek için NATO'ya başvurdu.NATO uydu bağlantısını kesdiyse de darbeciler sınırımıza çok yakın bir yerde konu

20 Temmuz 1974 Sabahı jetlerimiz Kıbrıs semalarında yükselerek Kıbrıs Barış Harekatı'nı başlattı. Bu vesileyle Kıbrıs Barış Harekatı'nda 42 yıl önce Kıbrıs Türk halkının Özgür bağımsız ve güvenli bir gelecek içerisinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için canlarını hiç düşünmeden feda ederek şehit olan 498 askerimiz 70 Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk'ünü rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.

"Bayrak ve ezan" ve Camilerde Sela okunması üzerine, Bazıları isyan olayları sırasında camilerden sela okunmasına tepki verdi. Sela okunmasına karşı çıkanlar;"isyancıların sayısı zaten az, devletin ordusu, binlerce polisi varken bu kadar insanı sokağa taşımanın ne gereği vardı.İnsanlar sokağa çıktığı için sivil ölümler oldu." Görüşünü savunuyor. Bu görüşü savunanlar isyanın ilk başladığı anda Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarının isyancılar tarafından rehin alındığını, cumhurbaşkanına komplike ölümcül bir saldırı düzenlendiğini ,isyancıların ilk başta devletin bazı kilit noktalarını ele geçirdiği için başarılı olma umuduyla devlet binalarını bombaladıklarını ve devletin karar mekanizmasını zafiyete uğra ttıklarını gözardı mı edecekler ? Devletin içerden gelen hain ani ve beklenmedik saldırıya karşı yanıt verebilmesi için altı yedi saate ihtiyacı vardı. Zaman kazanmak için devlet ne gerekiyorsa onu yapmak zorundaydı. Onun için lazım olan bütün p

İsyancılar demokrasiye teslim oldu Dün başlayan olaylar ordunun içine sızmış isyancı malum grubun yönetimi ele geçirme çabasıdır. Canlarını ortaya koyarak fedakârca görevini yürüten başta Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar ,Hava Kuvvetleri komutanımız Abidin Ünal, 1.Ordu komutanımız Ümit Dündar,destek veren Kolordu komutanlarımız ile Özel Kuvvetler Komutanımız Zekai Aksakallı ve silah arkadaşlarının halk ile bütünleşmesi sonucu demokrasi kesintiye uğramamıştır. Isyancıla r yenilmiştir. Tüm asker, polis ve sivil vatandaş şehitlerimiz için Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim mekanları cennet olsun. Gazilerimiz için Allah'tan sağlık sıhhat dilerim. Bu kahramanları unutmayacağız... Milli birlik ve beraberlik sağlanmıştır. Hukukun üstünlüğünü görmezden gelmek devlet için büyük bir tahribattır. Şimdi adaletli hukukun tesis edilmesi zamanıdır. Hukuk herkese eşit işlemelidir. Bu İsyan hareketini ordumuz halkımız onaylanmamıştır. Dolayısıyla hukuk devreye girmiştir. O

Mübarek Ramazan ayını geride bırakarak, Ramazan Bayramına ulaşmanın huzur ve sevincindeyiz. Umarım bayram insanların birbirleri ile kaynaşmasına, dargınların barışmasına, merhamet duygularının kuvvetlenmesine vesile olur. Bayramın, barış ve huzur içerisinde geçmesi temennilerimle, tüm İslam aleminin ,güvenlik görevlilerimizin, değerli hukukçuların cezaevinde ki kader mahkumları ile akrabaların ve tüm dostlarımın bayramını en içten dileklerimle kutlarım.

İŞİD terör belasını ülkemize asıl kimler getirdi? İŞİD'in geçtiğimiz Mart ayında Taksimde İsrail'li turistlere intihar saldırısı düzenlemiş saldırıda çok sayıda vatandaşı ölmüş yada ,yaralandığı halde İsrail, saldırının kendilerini hedef almadığını açıklamıştı.( http://www.birgun.net/…/israil-den-taksim-saldirisi-aciklam… ) İsrail güçlü bir Irak ,Suriye Hizbullah ve İran istemiyor. Rusya IŞİD eğer Eset'e saldırırsa vuruyor. ABD,Barzani ve Irak,PKK kendisini dinler ise IŞİD'i vuruyor Biz ise PKK Aynel Arap (Kobani) Savaşı'nda PKK'ya destek verdik. Devletimiz Suriye'deki iç savaşta Esad muhaliflerine destek vermeyi tercih etti. Ne yazık ki başarılı olduğumuz söylenemez. Devletimizin IŞİD belasına bulaşması için PKK'lılar ,Nusayri Esad ile aşırı solcular ve CHP içindeki uzantıları yapmadıkları fitne kalmadı. Başardılar. IŞİD belası sonunda ülkemize sıçradı. IŞİD'in dışarıda olan ülkemiz vatandaşı 7000 militanı henüz dönmediler. Obama bile t

RAMAZAN İFTARI... Bugün kıymetli kardeşim  Durmuş Çelen   in davetiyle değerli arkadaşımız  İlhan Akşahin   'in  düzenlediği iftara katıldık. İftardan önce Kur'an okundu. İftar yemeğinde israf yoktu. Dört yüz kişi kadar davetli mahalle sakinleri ile dostlardan müteşekkildi. Hadis-i şerifte, "her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur." Yemek yedirmek çok sevabdır. Hele oruçluya yedirmek daha çok sevabdır. Oruç tutanın sevabı kadar sevab alır, oruçlunun sevabından eksilme olmaz. Peygamber efendimiz, "Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettiren, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur buyurunca da, Eshab-ı kiram, “Su az ve kıymetli iken mi?” diye sual etti. Onlara cevaben İsterse nehir kenarında versin, aynıdır" buyurmuştur... Bu bereketli iftara davet eden Sayın Durmuş Çelen'e ve iftarı düzenleyen kendi elleriyle servis yaparak dostlarının yanından bir an için ayrılmayan Sayın İlhan Akşahin'e teşekkür eder,ameli

Adalet Partisi 1. Olağan Kongresinde... 0506 2016 pazar günü Adalet Partisi Genel Başkanı Profesör Doktor Vecdet Öz ün daveti üzerine Adalet Partisi'nin Ankara'da Akay Caddesi'ndeki bir otelin salonunda düzenlediği birinci olağan kongresi'ne katıldım. Kongre Salonu'nda tertip nizam hakimdi. Kongreye katılım 600 kişi civarındaydı. Baştan sona saygı ve sevgi çerçevesinde yürüdü. Genel başkanın konuşmasını baştan sona dinledim. Salona hakim memleket meselelerini objektif bir şekilde değerlendiren çözüm üreten birleştirici bir konuşma yaptı. Kongreye katılan herkesle tek tek ilgilendi. Kongreden sonra Güniz sokakta ki merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in müze evine gidip taziye defteri imzalandı.Burada dualar okundu. Siyasi program bitti Hızlı trenle Ankara'dan İstanbul'a giderken kongreye gelmemin değdiğini Çünkü Profesör Doktor Vecdet Öz ile Adalet Partisi'nin ülkemizin gündeminde tekrar söz sahibi olacağına inancım daha da arttı...

E rmeni arması ve Rus haçı takanlar ödüllendiriliyor... Bundan bir müddet önce Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığı için Kafkasya'da girdiği çatışmada yaralanan genç bir mücahit ameliyat olduğu için Rusya'nın ihbarına itibar edilmesi sonucu tutuklanmıştı. Bu genc ağır ceza mahkemesinde savunmasında kendisinin terörist olmadığını vatanı için savaştığını geçmişte Osmanlı'nın ve günümüzde modern Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendilerinin Ruslara karşı yürüttüğü mücadeleyi me şru bağımsızlık mücadelesi olarak gördüğünü söyledi. Ardından mahkemeye bir resim sundu.Resimdeki şahıs parlak askeri kamuflaj elbiseli ,belinde deri kılıfIı bir tabanca,müslüman ismini taşıyan , peygamber sünneti sakallı biri mağrur bir duruşla poz vermişti.Kişinin üniforması madalya doluydu. Madalyalar da en dikkat çekeni "haç" işaretli olanıydı. Bu madalyayı takan şahısların ülkemizde cinayetler işledikleri halde çok rahat gezebildiğini vurguladı.Kendisinin ise ameliyat olmak i