Ana içeriğe atla

"Bayrak Ve Ezan" ve Camilerde Sela Okunması Üzerine,

"Bayrak ve ezan" ve Camilerde Sela okunması üzerine,
Bazıları isyan olayları sırasında camilerden sela okunmasına tepki verdi.
Sela okunmasına karşı çıkanlar;"isyancıların sayısı zaten az, devletin ordusu, binlerce polisi varken bu kadar insanı sokağa taşımanın ne gereği vardı.İnsanlar sokağa çıktığı için sivil ölümler oldu." Görüşünü savunuyor.
Bu görüşü savunanlar isyanın ilk başladığı anda Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarının isyancılar tarafından rehin alındığını, cumhurbaşkanına komplike ölümcül bir saldırı düzenlendiğini ,isyancıların ilk başta devletin bazı kilit noktalarını ele geçirdiği için başarılı olma umuduyla devlet binalarını bombaladıklarını ve devletin karar mekanizmasını zafiyete uğra ttıklarını gözardı mı edecekler ?
Devletin içerden gelen hain ani ve beklenmedik saldırıya karşı yanıt verebilmesi için altı yedi saate ihtiyacı vardı.
Zaman kazanmak için devlet ne gerekiyorsa onu yapmak zorundaydı. Onun için lazım olan bütün psikolojik yöntemleri uygulaması en doğal hakkıdır.
Selalar okunmasıyla ,daha geniş kesimler sokağa çıkarak isyancılara karşı direndi.Halk orduya polise destek verdi.
Halk devreye girmese başta İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü ve bir çok yerde devlet binaları isyancıların eline geçebilirdi.
Kaldı ki isyancıların selanın okunmasıyla bu
"Bayrak inmez ezan susmaz" psikolojisinin altında ezildiğini unutmayalım.
Bu yüzden isyancılara eylem bazında katılım çok düşük kalmış isyancılar halktan da destek bulamamıştır.
Halkın sokağa çıkması sanılanın aksine olayların büyümesini engellemiş ölümleri azaltmıştır.
Aksi halde ordu ve emniyet içinde iç savaş çıkabilir ve olan halka olur, ölümler artabilirdi.
Ayrıca Gazi Mustafa Kemal ,kurtuluş savaşı sırasında en yakınında din adamları vardı. Camilerde konuşmalar yapmış hutbeler okutmuştu.
İsyanı tiyatro olarak görenler ise beni zaten anlayamaz.
Her ne kadar okunan selalar için diyanet" birlik beraberlik çağrısı" dese de aslında bu devletin halktan yardım isteme çağrısıydı.
Devlet Diyanet Başkanlığı aracılığıyla camilerden okuttuğu selalarla halkı yardıma çağırarak eğer geç kalınırsa " bayrak düşecek ezanlar susacak" mesajı verdi.
Başardı.
Kimse devletin çapulcu isyancıların eline bırakılmasını beklemesin...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, ...

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı...

HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ (HUSİAD) 1.OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİREREK YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ

Hukuka,Adalete en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde...Hukukun üstünlüğünü savunan,demokrasiye,insan haklarına saygı gösteren ve cumhuriyetimize sahip çıkan,adalet diyen..Vatanını,Milletini Bayrağını seven,vatansever,kardeşlerimizin kurucusu olduğu... HUSİAD-HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞI 23-12-2018 tarihinde pazar günü coşkuyla kongresini Yaptı... Hukuk Adamı sevgili kardeşimiz Av Musa BAYKAL başkanlığında yeni yönetim kurulu seçildi, Kongreye katılan kurucular kurulunu,duyarlı üyelerimizi,ve yeni yönetim kurulunu tebrik ediyor,kutluyor...Hayırlı olsun diyoruz... Olağan genel kurul için dernek üyeleri, Bakırköy Osmaniye'de bulunan kitap kafe de bir araya geldiler. Derneğin  üyeleri düzenlenen hazırun listesindeki adlarının karşısına imza atarak toplantı salonuna girdiler. Hazirun listesine göre genel kurul toplantısının başlaması için gerekli olan toplantı yeter sayısına ulaşıldığı tespit edildikten sonra, derneğin geçici sekreter görevini yürüten kurucu üyesi Sn ...