Ana içeriğe atla

ORDU DÜŞMANLARINA...

ORDU DÜŞMANLARINA...
En seviyesizlerden en seviyelilerine kadar ordu düşmanı “Geçinenler”e soruyorum…
Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana ordumuzun en küçük bir savaşta olsun,mağlup olduğunu aranızda öne sürebilecek var mı?
Kurtuluş savaşı ve isyancıların bastırılması,Hatay’ın alınması,’2.dünya savaşı (Almanlar işgali göze alamadı),Kore savaşı,Kıbrıs Barış Harekatı,Bosna savaşı,Afganistan görevi,PKK ve IŞID ile mücadele de ordumuzun hiçbir yenilgisi yoktur.
Milletimizin caydırıcı gücü ordumuzdur.
Eğer Anadolu’da ve Trakya’da tutunabiliyorsak, bu büyük milletin ordusu sayesindedir.
Ordumuzun temeli ise subaylardır.
Osmanlı da,Kavalalı’ya karşı ordunun yetişmiş subayı yetersiz olduğu için savaşları kaybetti ve Mısır elden gitti.
Balkan savaşlarında subay yetersizliği ve alaylı subayların çekememezliğinden yenildik. Balkanları kaybettik.
Sultan 2.Abdulhamit, bugünkü Kuleli yerleşkesini yapmış,ve askeri lise olarak hizmete açmıştı.
Ordu siyasete karıştırılmazsa ,dini meselelerden (tarikatçılıktan) ve bu ülke için kanını döken insanların duygularını yok sayan ihanet sürecinden uzak durulursa hiç bir sorun yaşanmaz.
15 Temmuz darbesini de ordumuz değil,devletin her yerini nedeyse ele geçirmiş FETO terör örgütü gerçekleştirdi.
Büyük İskender’in hocası Aristoteles “Hükümetlerin alın yazısını tayin edenler, daima silah taşıyanlardır.”derken haklıydı.
Ordumuz,Cumhurbaşkanımızın ve devletin yanında yer aldı.Bizleri bu terör örgütünden koruyan asıl güçtür.
Orduda kurumsal reformlar yapılması gerektiğini kimse inkar etmiyor.
Reform teknik bir konudur.Siyasi değildir.
Ordumuzun görüşü doğrultusunda ve mutabakatıyla yapılmalıdır.
Ordu ile ilgili düzenlemeler aceleye getirilmiş olduğu görülüyor.
Cumhurbaşkanımız da herkes gibi orduda disiplin olsun ve iç siyasete karışmasın istiyor.
Yoksa kendisi ordunun yönetim şekline karşı değildir.
Cumhurbaşkanımıza yanlış bilgiler sunarak onu yönlendirmeye çalışanlar bu ülke için hangi riske girdiler.
Bu vatan için ölenler, erinden en yüksek rütbelisine kadar fakir çocukları askerler ve polislerken ve canını ortaya koyan bu millet ve onun riske giren cumhurbaşkanıdır.
“Geçinenler” ise kimi köşklerde viski yudumlayıp, kimi konaklarda kafalarına yalandan “fes” takarak kahve içip keyif yaparak.
Fırsat bu fırsat ordumuzu karalıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, ...

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı...

HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ (HUSİAD) 1.OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİREREK YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ

Hukuka,Adalete en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde...Hukukun üstünlüğünü savunan,demokrasiye,insan haklarına saygı gösteren ve cumhuriyetimize sahip çıkan,adalet diyen..Vatanını,Milletini Bayrağını seven,vatansever,kardeşlerimizin kurucusu olduğu... HUSİAD-HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞI 23-12-2018 tarihinde pazar günü coşkuyla kongresini Yaptı... Hukuk Adamı sevgili kardeşimiz Av Musa BAYKAL başkanlığında yeni yönetim kurulu seçildi, Kongreye katılan kurucular kurulunu,duyarlı üyelerimizi,ve yeni yönetim kurulunu tebrik ediyor,kutluyor...Hayırlı olsun diyoruz... Olağan genel kurul için dernek üyeleri, Bakırköy Osmaniye'de bulunan kitap kafe de bir araya geldiler. Derneğin  üyeleri düzenlenen hazırun listesindeki adlarının karşısına imza atarak toplantı salonuna girdiler. Hazirun listesine göre genel kurul toplantısının başlaması için gerekli olan toplantı yeter sayısına ulaşıldığı tespit edildikten sonra, derneğin geçici sekreter görevini yürüten kurucu üyesi Sn ...