Almanların, sıradan insanlar için eşitlik sadece mezarda olur, deyişi Feto'nun kumpas kurarak mağdur ettiği sıradan insanlar için de mi geçerli olacak?
Feto terör örgütü hakkında soruşturmaları yurt çapında devam ediyor.
Hain örgütle bağlantılı çok sayıda kişi gözaltına alındı, tutuklandı, kamu görevlileri ihraç edildi.
En ciddi soruşturmalar ise yargı içinde yürütülmektedir.
Hakim ve savcılar,siyasiler ve Feto örgütü arasında sıkışıp kaldılar.HSYK bu anlamda bir karar vermek durumundaydı.Nihayetinde devletin bekası için diğer devlet kurumlarıyla özellikle Cumhurbaşkanlığı ile koordineli bir şekilde hareket ederek, önemli iki karar aldı.
HSYK 24.08.2016 tarihli 2016-426 K nolu ilk kararı ile Feto terör örgütünün yargı içinde nasıl yuvalandığı ve emniyet, Jandarma, adli tıp da ki bağlantıları ile örgütün hukuku sopa gibi kullanarak,insanlara korkunç zulümler yaptığına dair kararı, “İbret belgesini” yayınladı.Örgüt ile bağlantılı 2847 adet hakim ve savcıyı,HSYK 31.08.2016 tarihli 2016-428 nolu 2. kararıyla aynı gerekçelerle 543 adet hakim ve savcıyı meslekten ihraç etti.
HSYK'nın bu iki kararında ki gerekçeleriyle Feto'nun ihraç edilen hakim ve savcılarının verdiği kararlarının hiç bir “meşruiyeti” kalmamıştır.
Siyasi iktidar,ihraç edilen hakim ve savcıların ve 1500 kadar İhraç edilmesi düşünülen hakim ve savcı düşünüldüğünde, Feto hakim ve savcıların verdiği son 10 yılda 3 milyona yakın ceza mahkemesi kararının hukukça hiç bir değeri kalmadığı için bir çözüm üretmek zorundadır.
Bu kararlar için hükümlülerin iade-i muhakeme yoluna başvurması yöntemi yargıyı tıkamak anlamı taşır.
Çünkü tekrar bu kararları inceleyecek yargı mensubu mevcut değildir.
Daha önce de açıkladığımız üzere toplumun benimsemeyeceği terör gibi suçlar kapsam dışı bırakılmak üzere ve iadei muhakeme hakkını kullanmasını kullanma hakkı ile birlikte kısmi ceza indirimli af çıkarılması gerekecektir.
Aksi halde devletin içine sızmış teröristlerin adalet dağıtmasından bahsetmiş olacağız.
Eğer siyasetçiler af çıkarmaz ise toplum içinde huzursuzluk artacak,ayrıca devlet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açılacak davalar ile önemli tazminatlara mahkum olacak ve itibar kaybına uğrayacaktır.
Şu ana kadar siyasetçiler Feto'nun mağdur ettiği sıradan insanları koruyacak doğrudan bir önlem almadılar.
Üstelik Feto mağdurları 15 Temmuz darbesinde en ön safta olduğu halde.
Cezaevinde veya kanunca aranan binlerce Feto'nun mağdur ettiği hükümlü adalet istiyor.
Siyasi iktidar adaletin yerini bulması yerine, çıkardığı KHK ve açık cezaevine çıkma yönetmeliğinde değişiklik yaparak bir kısım suçları istisna kapsamında tutarak cezalarda indirim yaptı.
Ancak bu değişiklikler insanların hakkını vermek için değil tutuklanacak kişilere cezaevlerinde yer açmak için yapıldığı düşünülüyor.
İki gün önce Adalet Bakanlığı tarafından açık cezaevine çıkma yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile 5275 sayılı Ceza İnfaz yasası geçici 6.maddesinde belirtilen istisna suçlar hariç olmak üzere 01 07 2016 tarihinden önce işlenen ve 5 yılın aşağısındaki suçların cezası için 3 gün kapalı ceza evinde kalmak ve iyi hali olmak kaydıyla açık cezaevine geçilir hükmü getirilmiştir. Bu durumda terör suçları, uyuşturucu ticareti, cinsel suçlar ,haberleşme hürriyeti ile ilgili suçlar cinayet suçları ile üst soy alt soy ve eş kardeşe karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere, 5 yıl ve aşağısındaki suçlar için hükümlü 3 gün kapalıda kaldıktan sonra açık cezaevine geçecek 4 yıl ve daha aşağısındaki suçlar için ise hükümlü 3 gün kapalı cezaevinde kaldıktan sonra denetimli serbestlikten faydalanarak doğrudan tahliye olabilecektir. Eski düzenlemeye göre bir çok suç için cezanın yüzde 10 oranında ki zamanda kapalı cezaevinde kalmak mecburiyeti vardı. Yukarıdaki şartlarla uygulanmayacaktır.
Getirilen düzenlemeler ise tekerrür disiplin cezası ve benzeri gibi nedenler ile aynı suçtan mahkum olan kimi mahkuma uygulanmacak,kimisine iste uygulanacak ve başka bir eşitsizliğe yol açacaktır
Gerçekten Feto'nun kumpası sonucu ceza almış kişiler için bir düzenleme yapılmamaktadır.
Şu anda görülen tablo da,
Fetocuların ve destekçilerinin siyasi kanadı hakkında nüfuzlu kişiler soruşturulmamaktadır.
Cumhuriyetçi askerler beş sene hapis yattıktan ve askerliği bıraktıktan sonra suçsuz olduklarını ispat edebildiler.
15 Temmuzdan bu yana sıradan Feto mağduru insanlar için hiçbir adım atılmamıştır.
Yargıya , CMK 311 1 c maddesi uyarınca yargılamasının yenilenmesi talepli başvurularımız ise hakim olmadığı, veya izinli olduğu için masaüstünde beklemektedir.
Halkın adalete olan inancını sarsmaya kimsenin hakkı yoktur.
Büyük düşünür Montesquie’nun dediği gibi
“Bir rejim; halkın adalete inanmaz bir noktaya gelince, o rejim mahkum olmuştur.”
Çıkarılacak affı mağdur sanık dengesinde eşitsizliğe neden olacağı düşünülmemelidir.
Toplum vicdanı suçsuz yere ceza yatırmayı kabul etmez.
Feto mağdurları için çıkarılacak af yasası için sadece siyasi iktidara yüklenmesi de doğru değildir. Muhalefet de toplumun vicdanına ses vermelidir.
TBMM Feto mağdurlarının çığlığına çözüm üretmesi gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder