Ana içeriğe atla

ZALİMLERİN HASMI ALLAH'TIR


(Geçen haftanın ardından)
20 sene önce tanıdığım, 2003 yılında hakkın  rahmetine kavuşmuş,  Pakistanlı bir dostum ,   hemşehrisi  bir aileye  bir gün lazım olur diye    benim cep numaramı  vermiş.
 İşte bu aile yıllar sonra beni buldu.
Hindistan ve çevresinde  budistler müslümanlara zulüm uyguluyor. Bu aileden de iki kişiyi öldürmüşler.
Aile fertleri canlarını kurtarmak için çareyi Batı'ya doğru göç etmekte bulmuşlar.
Hedefleri göçün asıl sebebi olan Avrupa ve  Amerika...
 8 kişiden oluşan bu aile de,  çocuk ve kadınlar ve yaşlılar  var.
Batman'da yolda güvenlik görevlileri çeviriyor,bu aile idari gözetim altına alınıyor.
İl Göç İdaresi görevleri ile iletişime geçtim.
Göç İdaresi yetkilileri, mazlumlarla en çok karşılaşan devlet görevlerindendir.
6458 sayılı yabancılar ve uluslararası koruma kanununun “İNSANLIK” ile ilgili maddelerini uyguladılar.
Sorun çözüldü.
Buradan, görevini layıkıyla yerine getiren  Batman İl Göç İdaresi görevlilerine teşekkür ediyorum.

Henüz sevincim bitmemişken, çok değerli kardeşim Serkan'ın ziyaretiyle,kendisinin ciddi bir trafik kazası geçirdiği halde  denetimli serbestliğe devam ettiğini,   yol parasının dahi olmadığı ve gururundan kimseden borç ya da yardım da istemediği için kamuda çalışmaya onca yolu yürüyerek gidip gelerek denetimli serbestliğini tamamladığını kendisinden öğrenmiş oldum.
Son çare devlete başvurmuş, devletin sosyal yardım bölümü kendisine  "yılda bir kez 300 TL”yardım etmeyi uygun görmüş.


Bazıları için hiç bir anlam ifade etmeyen bu başarı hayata beş sıfır geriden başlayan biri için çok önemlidir.

Serkan ile beraber bir meselenin çözümü için Kumkapı, Nişanca’ya gittiğimizde, gördük ki Afrikalı siyahlardan, Özbek ve Taciklere, Türkmenlerden, Kırgızlara birçok ülkeden insan burayı  farklı bir hale getirmiş.
Buralar biz öğrenci iken nüfusun %95’i yerli halktı.
Şimdi %95'i yabancı olmuş.
Ticaret var.
Belli ki yasadışı işler de...
Ne ironidir ki Turan ülkesinden gelen kadınlar, (ve ümmet) Türk yurdu İstanbul'un kadim Fatih semtinde 50 TL'ye satılıyor, fuhuş yaptırılıyor.
Ekmeğinde  lokantacı esnaf bir kardeşim, bu duruma bir son verilmesi gerektiğini, Ruslardan sadece iş yeri sahiplerinin kaldığını,  zengin      arapların semtin içerilerine girmediğini ancak hafta sonu  bavul ticareti için gelen  Gürcü müşterilere umut ettiklerini söyledi.

Emniyet ve belediye ,son terör olaylarından sonra ev sahiplerinden, evlerinde oturan kişileri tespit eden beyanname toplamışlar.
Ancak bu önlemin yeterli olmadığını düşünüyorum.
Gerçekten çalışmak için  ya da ticaret için gelenler  ile fuhuş ve uyuşturucu gibi yasa dışı işler yapanların  ayrılması  gerekir.

Bu esnada yeni bir haber geldi.
Arubika Süleymanova teyzemiz iki yıl sonra yeniden gözaltına alınmış.

Bu teyze 60 yaşında ve 3 oğlu  Ruslara karşı ülkesini savunurken şehit düşmüş,kendisi  şeker ve kalp hastası olduğu halde, devletimize hiç bir yük olmadan   tedavisi görülüyor.

Bazı zulümler hiç bir zaman unutulmaz.
Çeçen halkının Rus zulmüne karşı haklı mücadelesini 1994 ve 1999 yılında ki deklerasyonu ile TBMM ile tanımıştır.
İşte bu haklı mücadelenin sembol isimlerinden, Rusya'nın kırk yalan ile interpole bildirdi  Arubika Süleymanova teyzeyi ,15 Temmuzdan önce sırf fitne çıksın diye, Fetocu polisler; göz altına almış, üstelik abdessiz gezmeyen bu  teyzeyi, fuhuş yapan, uyuşturucu satan kadınların içine nezarete atmışlar, ilaçlarını ve diyet yemeklerini vermeyerek  kötü muamele uygulamışlardı.

  İl göç idaresi görevlileri ile görüştüm. Sunduğumuz    belgeler teyzenin  yanlış anlaşılma  sonucu gözaltına alındığını gösteriyordu.   Nihayetinde,hakkındaki gözaltı kararı kaldırılarak Arubika Süleymanova serbest bırakıldı.


 Kesin çözüm için il göç idaresi yetkililerine,  Arubika Süleymanova'ya oturma iznini vermesi çağrısında bulunuyorum.

Bu vesile ile il göç idaresi görevlilerine, Güvercintepe Polis Merkezi mensuplarına,  Mustafa Kemal Kayhan 'a İNSAN HAKLARINA SAYGILI GÖREV ANLAYIŞIYLA vazifelerini layıkı ile yaptıkları için tebrik ve teşekkür ediyorum.
Ayrıca Kafkas Der Muhacirler Derneği Başkanı Sayın Ali Bey'e verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki günlerde Kafkasyalı göçmen ailelerin evlerinden atılmasına karşı bu kardeşlerimize destek vereceğiz

Ziya Paşa'nın şu sözü yaşanılanları ne güzel anlatıyor.

“Güçlü zâlimin göz kamaştıran ikbâli gün olur da, gördüğünde selâm vermekten imtina ettiği bir mazlûmun bedduası ile yerle bir olur. İnsanların rızkına mani olmaya tevessül eden de –gerçi rızk kefalet altındadır, bu gayreti boşunadır ya…- bir bakar ki kendisi el açar duruma gelmiş”.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, söz konusu hizmetle

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlara uygu

İYİ PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI SN SATUK BUĞRA KAVUNCU'YU ZİYARETİMİZ,

İstanbul  İYİ Parti il Başkanı Sn Saltuk Buğra Kavuncu'yu HUSİAD olarak  yöneticimiz Sn Hasan Tunaboylu,kurucumuz Sn Dr Dursun Çiçek, yöneticilerimiz,Sn Yusuf Bayrak  ,Sn Metin Gün,Dr Beyzade Özkahraman, Cahit Bahçeci,Temel Yıldırım,Adem Özdemir, Av Sandra İsabella Tarancı ,Av  Muhammet Yiğit ile ziyaret ettik... Sn Başkan Kavuncu İYİ Parti İl Başkanlığı'nın yerel seçimler hakkındaki çalışmaları konusunda bilgiler verdi, Bizde düşüncelerimizi aktardık. İl Başkanı Sn Kavuncu'yu il  kongresinde ki birleştirici çalışmalarından dolayı tebrik ettik. İl teşkilatı çalışmaları, Çin zulmune karşı Doğu Türkistanlılara verdiği destek, yerel seçimlerdeki gerek İstanbul İYİ Parti il teşkilatının gerekse ,CHPlilerin de takdirini kazanan özverili çalışması, eşsiz samimiyeti ve mütevaziliği ile Sn Kavuncu'yu,İstanbul'u anlamış; irfan ehli ,zihni pak, gönlü temiz ,Türk İslam milliyetçisi  İfrit yayanlara karşı korkusuz ,davasına inanmış ve davası  uğruna hayli zahmet çekme