Ana içeriğe atla
“Kötü karakterli kişiler makam  sahibi olmasın çünkü gelecekte ya Firavun olurlar ya  Nemrut”       Nevres

Görüyoruz ki, zaten hukukçu olarak içindeyiz,
birçok Kuzey Kafkas kökenli dindaşımız ve soydaşımız suçu tespit edilmemiş konulardan sadece, “takdir hakkı” kullanılarak, sınır dışı edilmektedir.
 Ya da  soruşturma açılarak cezaevine gönderilmek istenmektedir.
Halbuki hukukta suç varsa ceza vardır.Ama bakıyoruz ki %100 tespitli bir suç önümüze gelmiyor.
Tüm bunlarda Rusya ile yakın ilişkilerden kaynaklı Rus hükümetinin psikolojik  baskısı hissediliyor.
Kuzey Kafkasyalılar'ın mücadelesi,Rus  merkezli gösteriliyor,  Rus çatışması olarak değil, altını çizerek vurguluyorum kökten dinci terörist ve modern çağdaş Rus çatışması şeklinde lanse edilerek kamuoyu oluşturuluyor.
Sonuç itibarıyla teröristler  ile Kuzey Kafkas kökenliler bir tutuluyor.
Gerçekte ise,Kuzey Kafkasyalılar Nakşibendi şeyhi İmam Mansur'un dini etkisi altındadır.
Vahabilerin değil.
Kuzey Kafkasya'dan gelip 6 yıldır ülkemizde yaşayan ve yatırımlarıyla Türk vatandaşlığı kazanmış sadece Rusya'da camiye gittiği  ve Kafkasya'da bağımsızlığı için mücadele eden mücahitlerin davasını haklı gördüğü için  müvekkilimi ,Rusya, diğerlerine yaptığı gibi fişlemiş  ve ülkemize verdiği andıçlama  listeleriyle içimizdeki yardakçıları ve ajanları vasıtasıyla Kafkasyalı muhacirleri terörist göstermektedirler.

TEM şube de müvekkilimize terör örgütü ile ilgili sorular ithamlar bekledik.
Ancak sorulan sorular ne yazık ki Rusya'nın tezleri niteliğinde;
Kafkasya’nın bağımsızlığı için tıpkı  Şeyh Şamil'in izinden giderek  zülme direnen   mücadelede Kafkasya'da   2008 yılında şehit düşmüş  bir kişinin medyayada ki  resmi müvekkilin  telefonunda ne için bulunuyor? Diye soruldu;Yanıt ;
“Aziz hatırasını unutmamak için”
Sadece kendisine işlem yapılmıyor;
Müvekkilimin  eşi de okul çağında üç çocuğuyla birlikte    göç idaresinde tutulmakta, hakkında verilen sınırdışı kararının Rusya'ya iadesi ve infazını beklemektedir.
Müvekkilin Türk vatandaşı okul çağındaki üç çocuğu  Çocuk Esirgeme Kurumuna verilmek istemektedirler.

Göç İdaresi 6 senedir ülkemizde yaşayan ve Türk vatandaşı çocuklarını yetiştiren bu kadını 6 senedir tehlikeli görmediği halde neden şimdi tehlikeli gösterilmek istiyor?
Biz hak mücadelesini savunanlar kanıtsız operasyonları Rusya'nın değirmenine su taşımak olarak görüyoruz…
Bazıları Rusya'nın ağzıyla konuşmaktadır.
Belirtmek isterim ki Kuzey Kafkasyalılar Rusya'ya karşı gazavat kültürü içinde yürüttüğü bağımsızlık mücadelesi 1992 yılı ve 1999 yılında TBMM tarafından oy birliği ile tanınarak deklare edilmiştir.
Büyük Türk şairi Fuzuli'nin şiiri nesilden nesile aktarılmaktadır.

“Hükmünde hata eden, mazlumlara acımayan, kendi menfaatleri için zalimleri yücelten hâkimlere yazıklar olsun.”

Haklı hukuk mücadelemiz de desteğini esirgemeyen Kafkas dernek yöneticilerine, duyarlı halkımıza, sayfa arkadaşlarıma, bağımsız gazeteci DoruktürkTV den Sabih Samur'a, programında yer verdiği için  kendisine, teşekkür ediyorum.

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=776409745882634&id=143489212508027

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, söz konusu hizmetle

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlara uygu

İYİ PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI SN SATUK BUĞRA KAVUNCU'YU ZİYARETİMİZ,

İstanbul  İYİ Parti il Başkanı Sn Saltuk Buğra Kavuncu'yu HUSİAD olarak  yöneticimiz Sn Hasan Tunaboylu,kurucumuz Sn Dr Dursun Çiçek, yöneticilerimiz,Sn Yusuf Bayrak  ,Sn Metin Gün,Dr Beyzade Özkahraman, Cahit Bahçeci,Temel Yıldırım,Adem Özdemir, Av Sandra İsabella Tarancı ,Av  Muhammet Yiğit ile ziyaret ettik... Sn Başkan Kavuncu İYİ Parti İl Başkanlığı'nın yerel seçimler hakkındaki çalışmaları konusunda bilgiler verdi, Bizde düşüncelerimizi aktardık. İl Başkanı Sn Kavuncu'yu il  kongresinde ki birleştirici çalışmalarından dolayı tebrik ettik. İl teşkilatı çalışmaları, Çin zulmune karşı Doğu Türkistanlılara verdiği destek, yerel seçimlerdeki gerek İstanbul İYİ Parti il teşkilatının gerekse ,CHPlilerin de takdirini kazanan özverili çalışması, eşsiz samimiyeti ve mütevaziliği ile Sn Kavuncu'yu,İstanbul'u anlamış; irfan ehli ,zihni pak, gönlü temiz ,Türk İslam milliyetçisi  İfrit yayanlara karşı korkusuz ,davasına inanmış ve davası  uğruna hayli zahmet çekme