Selçuklu tarihini çok iyi araştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ,26 Ağustos 1071 de Malazgirt Zaferi'nin Türk tarihindeki önemini çok iyi biliyordu. Bunun içindir ki Yunanlılara karşı 1922 yılında Büyük Taarruz tarihini özellikle 26 Ağustos olarak seçmiştir.(Nuri Ulusu anıları Atatürk'ün kütüphanecisi , ayrıca Gazi milli mücadelenin diğer dönüm noktasına ait tarihleri de özellikle belirlemeye çalışmıştır)
Gazi Mustafa Kemal ,Yahya Kemal Beyatlı'nın yazı ve şiirlerini öğrencilik yıllarından beri okurdu.
Yahya Kemal Beyatlı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferini Türklerin miladi tarihi olarak görür.( Ona göre bu zaferden sonra oluşan Türklük şuuru ,Anadolu ve Rumeli ile sınırlıydı. Turani bir milliyetçilik anlayışı yoktur. Beyatlı Paris'te kaldığı sırada etkisinde kaldığı Fransız düşünür Camilla Julian’ın “Fransa milletini, 1000 yılda, Fransa toprağı yarattı”. Sözünden etkilenmiştir.)
Yahya Kemal,Süleymaniye‘de Bayram Sabahı” şiirinde de bir bayram sabahı Süleymaniye’de namaz kılan bir askeri, Malazgirt Savaşı’na katılmış bir asker olarak hayâl eder...
İslam tarihçileri 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferini islamın ilk zamanlarındaki Yermuk ve Kadisiye Savaşları ile benzetirler. Çünkü bu zafer ile Anadolu'da Türk İslam medeniyeti hakim olmuş ve İstanbul'un ve Rumeli'nin fethine zemin hazırlamıştır.
Gazi Mustafa Kemal ,Yahya Kemal Beyatlı'nın yazı ve şiirlerini öğrencilik yıllarından beri okurdu.
Yahya Kemal Beyatlı 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferini Türklerin miladi tarihi olarak görür.( Ona göre bu zaferden sonra oluşan Türklük şuuru ,Anadolu ve Rumeli ile sınırlıydı. Turani bir milliyetçilik anlayışı yoktur. Beyatlı Paris'te kaldığı sırada etkisinde kaldığı Fransız düşünür Camilla Julian’ın “Fransa milletini, 1000 yılda, Fransa toprağı yarattı”. Sözünden etkilenmiştir.)
Yahya Kemal,Süleymaniye‘de Bayram Sabahı” şiirinde de bir bayram sabahı Süleymaniye’de namaz kılan bir askeri, Malazgirt Savaşı’na katılmış bir asker olarak hayâl eder...
İslam tarihçileri 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferini islamın ilk zamanlarındaki Yermuk ve Kadisiye Savaşları ile benzetirler. Çünkü bu zafer ile Anadolu'da Türk İslam medeniyeti hakim olmuş ve İstanbul'un ve Rumeli'nin fethine zemin hazırlamıştır.
Batılılar Malazgirt Zaferi ve sonraki gelişmeleri Haçlı Seferleri'nin en önemli sebepler arasında görür. Nitekim Papa 2. Urbanus Haçlı seferlerini resmi olarak başlatan ve tarihe yön veren 27 Kasım 1095 tarihi konuşmasında ,Türklerin Doğuda ki hıristiyanlara zülmettiği yönünde halkı galeyana getirmiş, halk “ Dios la volt” Tanrı bunu istiyor” diye bağırarak haçlıların savaş çığlığı olmuştur.
Aslında Sultan Alparslan,Fatımi devleti veziri Nâsır ed-Devle b. Hamdân'ın çağrısı üzerine bu devleti ve Mısır’ı ele geçirmek için sefere çıkmış ancak Bizans ordusunun, o zamana kadar Anadolu'da önemli yer edinmiş Türk ve Müslüman varlığını yok etmek için hareket ettiğini ,görünce bu seferden geri dönmüştür.
Yunanlılar kendilerini Bizans'ın mirasçısı olarak kabul ederler ve milli mücadele sırasında Anadolu'yu işgal ettiklerinde Alparslan'ın karşısına çıkan Bizans İmparatoru Romen Diyojen'in savunduğu gibi Türkleri ve islamı Anadolu'dan çıkartma düşüncesini taşırlar.
Alparslan'ın ordusu Bizans ordusuna karşı sayısı ve imkanları daha azdı.
26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz'da Türk ordusunun silah gücü ve asker sayısı ile diğer imkanları Yunanlılara göre çok daha azdı..
26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt Ovası'nda Bizans İmparatoru ve ordu komutanı Romen Diyojen büyük bir felaketle savaşı kaybetmiş ve Alparslan'a esir düşmüş ve Alparslan ise ona iyi davranmıştır.
26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz’da Yunan Ordusu hezimete uğramış ordu başkomutanı general Trikopis esir düşmüş ve tıpkı Alparslan gibi Atatürk ona iyi davranmıştır.
Malazgirt Zaferi o zaman ki tüm müslüman aleminde çok büyük sevinçle karşılanmış, halife tebrik etmiş Bağdat'ta şenlikler yapılmış ve hutbeler okunmuştur.
26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruzu başlatan ordumuz, bizzat Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirinde ifade ettiği gibi islamın son ordusu olarak görülmüş ve o dönem ki dünya müslümanları da aynı görüştedir.
Yahya Kemal büyük taarruzun başlayacağını heyecanla beklerken "22 Ağustos 1922" isimli şiiri yazmıştır;
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yârabbi /
Senin uğrunda ölen ordu budur yârabbi /
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed (yardım gören, kuvvetlendirilmiş) nâmın /
Galib et, çünki bu son ordusudur İslâm’ın”
Malazgirt Zaferi ve Dumlupınar Başkomutanlık Meydan Muharebesi dünya tarihine yön vermiştir.
Her iki zafer göstermiştir ki 26 Ağustos 1071 tarihiyle Türklerin Hristiyan Batı ile başladığı göğüs göğüse mücadelesi, 26 Ağustos 1922'de ki Büyük Taarruz ile aziz Türk milletinin Anadolu'da ve Rumeli'de ebediyeten var olacağı hafızalara tescil edilmiştir
Her iki zafer göstermiştir ki 26 Ağustos 1071 tarihiyle Türklerin Hristiyan Batı ile başladığı göğüs göğüse mücadelesi, 26 Ağustos 1922'de ki Büyük Taarruz ile aziz Türk milletinin Anadolu'da ve Rumeli'de ebediyeten var olacağı hafızalara tescil edilmiştir
Yorumlar
Yorum Gönder