Ana içeriğe atla

ARABULUCULUĞA GÖLGE DÜŞÜRENLER


,Yaklaşık 30.000 hukukçu geçtiğimiz pazar arabuluculuk sınavına girdi.
En az 70 puan almak şartıyla sınavda başarılı olan ilk 5000 kişi arabulucu olmaya hak kazanabilecek...
Sınav hakkında ardı ardına yapılan açıklamalarda şaibe iddiaları vurgulandı.Tepkiler o kadar büyüdü ki İYİ Partili grup başkanvekili Lütfü Türkkan mecliste iddiaların yanıtlanması için soru önergesi verdi.
Diğer siyasilerinde harekete geçeceğine eminim.
Adalet Bakanlığının siyasileri ise sessizliğini korurken sosyal medya hesaplarında arabulucunun faydalarından bahsediyorlar..
Oysa konu farklı...
Arabuluculuktan sorumlu bürokrat, siyasilerin yerine sosyal medyadan paylaşımlar yaparak "sosyal medyada yazılan iddialar asılsız itibar etmeyin" diyor. İronidir ki şaibe iddialarına asılsız diyenler de iddiasını sosyal medyadan duyurmakta...
Şaibe ve usulsüzlük İddialara gelince,
1.Bir kısım siyasi ve "kudretli "için özel salon ayrıldığı, neden böyle bir yola ihtiyaç duyulduğu?
2. Bir kısım "kudretli"ye sınavdan önce eğitim semineri verildiği ve deneme sınavı yapılarak bu sınavda arabuluculuk sınavında çıkan soruların çözüldüğü,
3.Hukuk kamuoyunun hedefinde ki siyasi ve bürokratlardan oluşan onca "kudretli" nasıl oluyor da tamamen bilgiye dayanan 240 sayfalık temel eğitim kitabını ve kanunları ,yönetmeliği okumaya ve çalışmaya zaman bulabildi? Bu sebep ile neyin ne olduğunun ortaya çıkması ve sınav başarı sıralamasına göre yapıldığı için kazananlar sıralamalı bir şekilde açıklanmalıdır.
4. "Arabuluculuk bürokratı" ,sosyal medya hesabında sınavdan önce yargıtay da eğitim verildiğine dair resimler paylaştı. Ancak kimseye iltimas geçilmediğini eklemeyi de unutmadı. Açıklamaları ile kimseyi inandırabilmiş değil,konuşulanlara göre konuyu yakından takip eden külliye de gelişmelerden rahatsız...
5. Sınavı hazırlayanları gülünç duruma düşüren ise sınav soruları ve yanıtlarının açıklanmayacağı beyanları ile soruların ve yanıtların açıklanması yönündeki şeffaflık çağrılarına yanıt verilmeyişidir.
Danıştay 8.Dairesinin sınavlar hakkında yol gösterici olan 2014/8893 Esas No 30 04 2015 tarihli 2015/3715 Karar No ÖSYM sınav sorularını ve yanıtlarını açıklanması gerektiğine dair kararını arabuluculuk bürokratının bilmemesi mümkün değildir.
Karardan bir kesit "…Soru ve cevapları yayımlamama kararı alması, hatalı soru ve cevapların tespit edilememesine ve katılımcıların mağduriyet yaşamasına sebebiyet verecektir. Soruların ve cevaplarının bilinmediği ve tartışılmadığı ortamda da ne idarece hatalı sorunun iptaline karar verilebilecek ne de katılımcılar haklarını arayabilecektir. Bir başka ifadeyle, sınavda sorulan sorular ve idarece kabul edilen cevaplara ilişkin olarak kamuoyuna bilgi verilmemesi halinde, sorular ve (resmi) cevapları hakkında herhangi bir bilgisi olmayan bir katılımcının sınav sonucuna itiraz hakkının fiilen ortadan kalkacağı ya da zorlaşacağı, bunun da hak arama özgürlüğünün sınırlanması anlamına geleceği açıktır…"
6. Soru kitapçığının poşetsiz bir şekilde salona getirilmesi bırakın "kudretlilere" iltimas geçileceğini ,sıradan bir görevlinin dahi usulsüzlük yapabileceğini akla getirmektedir.Sadece bu durum bile olayın kriminal boyut alacağını göstermektedir.
Halbuki 16 Kasım'da yapılan marka patent vekilliği sınavına katılanlar, soru kitapçıklarının kapalı muhafazalı poşet içerisinde getirildiğini ve kitapçıkların katılımcıların göz önünde açıldığını ifade ettiler. Acaba hangi " kudretli "marka patent vekilliği sınavına girdi, bilemiyoruz!!!..
7. İddialara göre sınav sorularını Ankara Hacı Bayram Üniversitesi Hukuk Fakültesi hazırlamış.Bu üniversite Gazi Üniversitesi'nden koparılarak kurulmuş olup Gazi üniversitesi'nin marka değerini düşürdüğü için yoğun eleştiri alıyor. Ekşi sözlükte rektörünün lakabı ise "Çar"dır.Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu yönetmeliğinin 44.maddesinde bakanlığın ÖSYM ,Türkiye ve ortadoğu amme idaresi enstitüsü veya yükseköğretim kurumlarına sınavı yaptırabileceği belirtildiği halde öncelikle ÖSYM'nin düşünülmemesi, ülkenin Ankara, İstanbul Marmara 9 Eylül gibi köklü hukuk fakültelerinin devre dışı bırakılması ile ne amaçlandığı kamuoyuna açıklanmalıdır.
8. Yönetmeliğin 40. maddesine göre sınavın, 32 nci madde uyarınca arabuluculuk eğitimi sırasında verilen konuları kapsaması gerektiği halde kapsam dışı konulardan sorular gelmiş olması düşündürücüdür.
*Örneğin Çatışma sonrası ortaya çıkan sosyo-kültürel sorun nedir?Cevap: Sosyal doku bozulması.
*Cevap şıklarında nevrotik geçen sorular. Nevrotiklik teşhisini doktor koyabilir. Arabulucu bu teşhisi koyamaz.
* Yumuşatma - hükmetme şıkkı olan soru;
*Zamanaşımı kesilmez içerikli soru,hangisi yanlıştır, denilen soruda iki doğru cevap vardı, arabuluculuk surecinin başlaması zamanaaşımını keser şıkkı ile dava öncesi arabuluculuğa başvurulması halinde ilk toplantı tutanağı ile arabuluculuk süreci başlar şıklarında yanlışlık vardır.
Bu şekilde on civarında soruda usulsüzlük olduğu ifade ediliyor. Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu yönetmeliğinin 40.maddesinin ikinci fıkrasında soruların yüzde beşinden fazlasında hata var ise sınav iptal edilir hükmü gereğince sınavın iptal edilmesi çok yakın...
9. Yönetmeliğin 44.inci maddesine göre sınav sonuçları açıklandıktan sonra arabuluculuk daire başkanlığı 7 gün içinde sınav sonuçlarına itiraz edebileceği açıkça belirtildiği halde, doğrudan Hacı Bayram üniversitesine soru başı 40 TL ödenmek üzere itiraz yapılmak istenmesi ve bu şekilde kimseye itiraz yapmayın der gibi tutum sergilenmesi de ayrıca bir usulsüzlüktür.
10.İhtiyaç var diye 5000 kişilik kota konuluyor,ancak bu sınava fiilen arabuluculuk yapamayacak 2500 civarında bürokrat giriyor !!!Bu durumda Adalet Bakanlığı kendi strateji ve planlamasına aykırı hareket etmiş olmuyor mu?
11. Adalet Bakanlığı gerekli omurgaya sahiptir. Kürsü hakim ve savcılarımız ve avukatlarımız zaten emekçi, kimse onlardan kul hakkı yiyeceğini beklemiyor. Ancak bakanlık üst düzey bürokrasisi için hak yiyor demiyorum ama sessiz veya yetersiz kalışları ya siyasi baskı altındalar ya da girdikleri bir yanlışın içinden çıkamıyorlar anlamı taşımaktadır.
12.Arabuluculukta esas itibariyle Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu’nun (CEPEJ) Arabuluculuk etik kuralları gereğince avukatların ve diğer yargı mensuplarının arabuluculuğun farkındalığını benimsemesi gerekiyor. Ancak yapılan haksızlıklar yanlış strateji ,hukukçuların arabuluculuğun karşısında durmasına sebep olacaktır.
13.Sanki MİT'e eleman alınıyormuş gibi gizli tutulan sorular ve yanıtları, yüzde beşten fazla(10 civarı) hatalı sorular ile iptal şartlarının oluşması, sınav soru kitapçığının muhafazasız olarak salona getirilmiş olması, aday belirlemede "ihtiyaç" gerekçesi ile kontenjan sınırı konulurken fiilen arabuluculuk yapması mümkün olmayan 2500 civarı bürokratın sınava girmiş olması, gelen tepkiler, sürecin iyi yönetilmemesi ve usulsüzlükler, her şeyden önce arabuluculuğa en büyük darbe olacaktır.
14. Hukukçular şöyle düşünüyor mülakat kalktı ama bu kez sınavın içine hile düştü. Yarışma atmosferinde herkes hakkını arar. Çözüm olarak eğer arabuluculuğun geleceği düşünülüyorsa kontenjan sınırı kaldırılmalıdır.
15.Aslında CMK avukatlığı için baro seminer düzenliyor, sonra sisteme kaydedilen avukatlar CMK da görev alıyor. Arabuluculuğunda bu durumdan hiçbir farkı yok.Halen avukatlık için sınav dahi yapılmaz iken çoğu toplantısı formalite olan arabuluculuk için sınav getirme fikri pek tutarlı da görünmüyor. Hukukçuluğun bir alt kolu olan arabuluculuk için 5 yıllık meslek tecrübesi ve eğitim ile pekala arabulucu olunabilir. Sonuçta Adalet Bakanlığı kendisine, hakim ,savcı veya katip almıyor. Ve çok önemli bir konu ,arabulucuya her hangi bir maaş da ödemiyor.
16. Hukukçular dahi arabuluculuk sistemine karşı durursa bu haliyle arabuluculuk kanun ve yönetmelikleri de, anayasa ve medeni ve ticaret hayatının gerçeklerine uyuşması mümkün görünmüyor ve her geçen gün hukukçulardan daha büyük tepki gelmesi pek muhtemeldir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, ...

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlar...

İYİ PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI SN SATUK BUĞRA KAVUNCU'YU ZİYARETİMİZ,

İstanbul  İYİ Parti il Başkanı Sn Saltuk Buğra Kavuncu'yu HUSİAD olarak  yöneticimiz Sn Hasan Tunaboylu,kurucumuz Sn Dr Dursun Çiçek, yöneticilerimiz,Sn Yusuf Bayrak  ,Sn Metin Gün,Dr Beyzade Özkahraman, Cahit Bahçeci,Temel Yıldırım,Adem Özdemir, Av Sandra İsabella Tarancı ,Av  Muhammet Yiğit ile ziyaret ettik... Sn Başkan Kavuncu İYİ Parti İl Başkanlığı'nın yerel seçimler hakkındaki çalışmaları konusunda bilgiler verdi, Bizde düşüncelerimizi aktardık. İl Başkanı Sn Kavuncu'yu il  kongresinde ki birleştirici çalışmalarından dolayı tebrik ettik. İl teşkilatı çalışmaları, Çin zulmune karşı Doğu Türkistanlılara verdiği destek, yerel seçimlerdeki gerek İstanbul İYİ Parti il teşkilatının gerekse ,CHPlilerin de takdirini kazanan özverili çalışması, eşsiz samimiyeti ve mütevaziliği ile Sn Kavuncu'yu,İstanbul'u anlamış; irfan ehli ,zihni pak, gönlü temiz ,Türk İslam milliyetçisi  İfrit yayanlara karşı korkusuz ,davasına inanmış ve davası  uğruna hayl...