Ana içeriğe atla

ASIL MESLEK AVUKATLIKTIR

ASIL MESLEK AVUKATLIKTIR
1. Avukatlık faaliyeti çerçevesinde görülmediği için ,arabulucunun ,neredeyse hiçbir yasal güvencesi yoktur.(Arabulucu meslektaşa, bir kudretliye telefon açtı diye Asliye Ceza da görevi kötüye kullanmaktan dava açılmıştı.)
2. Adalet Bakanlığı arabulucuyu kendi memuru veya işçisi gören sonucunu ortaya çıkaran politikasından vazgeçmelidir. Eğer bu politika devam edilecekse arabulucuya düzenli maaş verilmesi gerekir, tabii kadrosu da...(Bu durumda arabuluculuğa karşı söylemlerimiz farklı olacaktır)
3. "Devlet aklı" açısından arabuluculuğun en önemli yönü, arabuluculuğun " toplumsal barışa" hizmet etmesidir. Nitekim arabuluculuk mevzuatında bu yönde açıklamalar vardır. O halde "Devlet aklı"nın, arabuluculuk kavramının geniş kitlelere benimsetilmesi için arabulucu sayı bakımından fazla ve nitelikli olmalıdır.
Arabulucuya kota ;zümreci, seçkinci, çatışmacı dar bir kesimin menfaatlerine hizmet eden bir sistemi teşvik eder.
4. Kotacı arabuluculuk bakış açısı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi içerisinde, sıradan bir memur olmak dışında önemli bir rolü olmayan Adalet Bakanlığı bürokratlarına karşı, arabulucuyu savunmasız bırakır ve bakanlığın vesayetine sokar, ki bu durum "savunma" ve "baroların" toplum ve kamu üzerinde negatif etki yaratır.
5. Hatırlanırsa, ilk başlarda CMK avukatlığının ceza avukatlığını bitireceği yönünde kaygılar yaşanmıştı, CMK seminerinden sonra mecburi savunma yükünü üstlenen CMK avukatları, ülkemizdeki ,varolan adı konulmamış sistematik işkencelere son verilmesinde en önemli etken oldular. Bu gelişme ceza avukatlığının hukuk camiası ,halk ve kamu gücü üzerinde saygınlığını arttırdığı gibi CMK üzerinden baronun toplumsal etki gücü de kuvvetlendi. En basitinden vatandaş en zor durumda iken avukatımı istiyorum diyebiliyor.
6. Kotacı arabuluculuk , arabuluculuğu avukatlıktan uzaklaştıracaktır, bu durumda, TOBB ve TÜSİAD vb farklı lobiler harekete geçerek nasılsa arabuluculuk avukatlıktan farklı bir meslek o halde ticareti ve iş hayatını ilgilendirdiği için arabuluculuğa hakimiyet sağlayacaklar ve başka meslekten kişilerinde arabulucu olmasına neden olacaklardır.
7. Mevcut arabulucularımız avukatlık mesleğinin vakarı ile olaya daha "üst resimden "bakarak arabuluculuğun itibarının artması adına kotanın kaldırılması çağrısında bulunmalılar. Buna mukabil mahkemeleri meşgul eden diğer bazı dava türlerini de zorunlu arabuluculuk kapsamına alınması için çalışmalar yapmalı ve bu şekilde iş endişelerinin önüne geçmeleri gerekir.
8. Mevcut Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde adalet bakanı sekreterdir. Bugünkü görünüşteki gücü ,parlamenter sistemden kalan "izlerdir." TOBB,TUSİAD vb ekonomik ve siyasi çok güçlü oluşumlar arabuluculuk üzerinde söz sahibi olmak istemektedir,(Batıda hukukçu olmayan arabulucular bulunduğun unutmayalım) bunlar asıl güç olan cumhurbaşkanına baskı kuruyorlar, adalet bakanı ve bürokratlarının kota ile "az olsun, öz olsun , sınırlı sayıda arabulucu avukatlar benim kontrolümde olsun onlar üzerinden pozisyonumu kurayım" politikası arabuluculuğun hukukçuların elinden çıkmasına sebebiyet verecektir. Lobilerin bu kazanımı halinde ezici çoğunluğu avukatlık ruhsatına veya hakkına sahip Adalet Bakanı ve üst düzey bürokratlarının üzerlerinde asla silinemeyecek kara bir leke olarak kalır. Bu nedenle Adalet bakanı ve bürokratlarının arabuluculuk da kota uygulamasının kaldırılmasına destek vermesi gerekir.
9. Arabuluculuğun ,kamu otoritesi ve halk içinde CMK avukatlığı gibi saygın bir yer bulması için arabulucu avukatların asıl olarak , barolar ile paralel hareket etmesi gerekir. Arabulucunun "kota ısrarı" kendi ayağına kurşun sıkmaktır.Bu nedenle mevcut arabulucuların ; devletin, halkın ve hukukçuların iyiliği için, arabuluculuk sisteminden kota uygulamasının kaldırılması çağrılarına destek vermesi gerekir .
Av Musa Baykal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, ...

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı...

HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ (HUSİAD) 1.OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİREREK YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ

Hukuka,Adalete en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde...Hukukun üstünlüğünü savunan,demokrasiye,insan haklarına saygı gösteren ve cumhuriyetimize sahip çıkan,adalet diyen..Vatanını,Milletini Bayrağını seven,vatansever,kardeşlerimizin kurucusu olduğu... HUSİAD-HUKUK SİYASET ARAŞTIRMALARI DERNEĞI 23-12-2018 tarihinde pazar günü coşkuyla kongresini Yaptı... Hukuk Adamı sevgili kardeşimiz Av Musa BAYKAL başkanlığında yeni yönetim kurulu seçildi, Kongreye katılan kurucular kurulunu,duyarlı üyelerimizi,ve yeni yönetim kurulunu tebrik ediyor,kutluyor...Hayırlı olsun diyoruz... Olağan genel kurul için dernek üyeleri, Bakırköy Osmaniye'de bulunan kitap kafe de bir araya geldiler. Derneğin  üyeleri düzenlenen hazırun listesindeki adlarının karşısına imza atarak toplantı salonuna girdiler. Hazirun listesine göre genel kurul toplantısının başlaması için gerekli olan toplantı yeter sayısına ulaşıldığı tespit edildikten sonra, derneğin geçici sekreter görevini yürüten kurucu üyesi Sn ...