Ana içeriğe atla

KOVUŞTURMA VE İSTİNAF AŞAMASINDA TUTUKLULUK İNCELEMELERİ...


Bugün bütün günüm İstinaf mahkemesinde geçti...

Ceza mahkemeleri kovuşturma  aşamasında (iddianameyi kabul ettikten sonra ki süreç) tutuklu işlerde en geç 30 gün süreyle tutukluluk incelemesi yapmak zorundadır. Uygulamada özellikle ağır ceza mahkemeleri iş yükü çok yoğun olunca uzun bir ileri tarihli duruşma günü verir araya  30 günü geçmeyen inceleme günleri vererek dosya üzerinden  dosya üzerinden  tutukluluk durumunu inceler. Uygulamada mahkeme duruşma günü tutuklama hakkında gerçek kararını ortaya koyma eğilimi gösterir. Gerek tutuklama incelemesinde ki  gerek duruşma günü verilen tutukluluk devamı kararlarına itiraz hakkı vardır.



Hiçbir mahkeme haksız yere bir kişiyi tutuklu kalmasını istemez.(Fetocular hariç).Mantıklı bir savunma ve sağlam delilerle bazen insani durumlar(hastalık yaşlılık ve vb) mahkeme tahliye kararı vermekten çekinmez…
Tutuklu hakkında mahkumiyet (tutuklu)verilir ve karar  istinafa tabi olursa istinaf ceza mahkemesi ilk etapta tıpkı yargıtay gibi hareket eder  mahkemenin verdiği kararı denetlediği için  bu aşamada tutukluluk incelemesi yapmaz. Ancak esas vereceği hüküm ile birlikte tahliye durumunu değerlendirir.

Ancak istinaf mahkemesi “kamu davasının yeniden görülmesine  karar verirse bu kez ilk derece mahkemesi yerine geçerek karar vereceği için yeniden 30 günü geçmeyen süreler içinde dosya üzerinden bile olsa tutukluluk incelemeleri yapar.
Eğer şartları taşıyorsa tahliye kararı verir.

Bu kararlar tıpkı ilk derecede olduğu gibi itiraza tabidir.

Benim istinafta takip ettiğim davada “kamu davasının yeniden görülmesine” karar verildiği için ceza dairesi araya adli tatilde girince duruşma gününe kadar  tutukluk incelemesi dosya üzerinden gerçekleştirdi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, ...

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı...

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlar...