SOSYAL MEDYADA HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUK ÖRNEKLERİ
Sosyal medya da sahte bir sosyalleşme ortamı oluştu.Kişiler yüz yüze iletişim kuramadığı için insanların kontrol duyguları zayıfladı.
İşte bu noktada sosyal medya kullanıcıları yaptıkları yorum ya da paylaşımlarında suça ya da tazminata muhatap olmamak için dikkatli olmaları gerekmektedir.
Örneklerle yola çıkacak olursak;
Paylaşım veya yorumlar bazı durumlarda siyasi bir konu ve içeriği terör örgütü propagandası sayılabilir.
Bir öğretim görevlisi, terör örgütleri İŞİD ile PYD arasındaki Aynl Arap( Kobani ) ele geçirme mücadelesinde, PYD ve YPG'lilere ait 15 adet fotoğrafı paylaşması sonucu hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan açılan davada o dönem ki PYD ve YPG’nin terör listesinde olmadığı savunmasıyla beraat edebildi.(2 ye 1 oyla)
“ Biji serok “ sözü yargıtaya göre TCK nın 215 maddesindeki daha az ceza gerektiren suçluyu övme değil, 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturur.
Terör örgütü propagandası suçunun cezası 1 ila 5 yıl olup ,bu suç yayın yoluyla işlenirse (Sosyal medya) yarı oranında artırımı nedeniyle azami cezası 7,5 yıl hapistir.
İntihara yönlendirme suçu(TCK 84) sosyal medyada işlenebilmesi mümkündür. İntihara teşvikin intihar edecek kişide etkili olması gerekir. Yönlendirme sonucu, intihar edecek kişi intihar kararı alması gerekir.Aksi halde suç oluşmaz.İntiharın gerçekleşmesi suçun ağırlaştırılmış halidir.
Kamuoyunun yakından tanıdığı uzun yıllar cezaevinde yattıktan sonra kendisini iş adamı ve kanaat öncüsü olarak tanımlayan bir isim, uzun yıllar beraber ceza yattığı daha sonraları da yanında gezen, arkadaşının cinsel istismar ile ilgili videosunun, geçenlerde sosyal medyada paylaşılması üzerine ,eski arkadaşına sosyal medyadan “ ...iki rekat namaz kılıp sonrasında da yakışanı yapmak gerekir” çağrısında bulunmuştu.Eğer muhatap bu çağrıya uyup intihar kararı alsaydı veya intihar etmiş olsaydı , çağrıyı yapan intihara yardım ve teşvik suçunu işlemiş olacaktı.
Paylaşım ya da yorumun,halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya halkın bir kesiminin benimsediği değerleri aşağılama suçunun gerçekleşmesi için kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin büyük olması gerekir.( TCK 216)
Kişilere hakaret suçunda (TCK nın 125), bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi,suçun failidir. Suç sosyal medyadaki paylaşım veya yorum ile işlendiği takdirde “alenen”işlenmiş sayılır ve cezada artırım yapılır.
Hakaretin kişinin dini değeri, siyasi görüşü, düşünce ve fikirlerinden dolayı işlenmesi suçun ağırlaştırılmış halidir.
Önemli bir husus; haksız bir fiile tepki olarak hakaret edilmesi halinde cezanın 1/3 ne indirilebilecek gibi hakim ceza vermeyebilirde.(TCK nın 129 /1)
Melih Gökçek’in sosyal medyada kullandığını iddia ettiği “Sizin o Ata’nız sünnetsiz idi, dinsiz idi” sözlerine karşılık, çocuk, Twitter'dan “ O… çocuğu Melih Gökçek, o bilgiyi babaannenden mi aldın… Ata’mıza sünnetsiz demiş yavşak… Altına mı yattın lan o… çocuğu” diye yanıt verdi. Gökçek’ in şikayeti üzerine açılan hakaret davasında çocuk sözlerinin arkasında durarak Atatürk'ü korumanın görevi olduğunu söyledi. Mahkeme Gökçek’in sözlerini haksız fiile karşı yapılan hakaret olarak kabul ederek TCK nın 129 maddesini uygulayarak cezalandırmadı. Yargıtay 4.Ceza Dairesi bu kararı onadı.(2014 39413 esas, 2014 35687 karar 10 12 2014 tarihli )
TCK nun 136.maddesine göre hukuka aykırı olarak kişisel verileri bir başkasına veren yayan veya ele geçiren 2 yıl ila 4 yıl ceza alır. Yargıtay 12.Ceza Dairesi, bir kişinin herkese açık profil resmini kendi hesabında yayınlayan failin 136. madde ki suçu işlemediğine karar vermiştir
(Profil resmin kişisel veri olsa bile herkese açık olduğu, resimdeki kişiyi belirten ya da başka bir yorum ve açıklama olmadığı gerekçesiyle)
Yargıtay ceza genel kurulu, bir arkadaşının profil resmini özel bir arkadaşlık sitesine girerek üye olan sanığın bu eyleminin TCK nın 136. maddesindeki hukuka aykırı olarak kişisel veriyi yayma ve bu olayın kişinin onur ve şerefini rencide ettiği için TCK.nun 125 maddesindeki aleni hakaret suçunu oluşturduğunu, ancak bir olaydan iki suç olamayacağı için fikri içtima yoluyla daha ağır cezayı gerektiren TCK 136 maddesine göre ceza uygulamıştır.(2012/1510 E., 2014/331 K Yargıtay ceza Genel Kurulu)
Ceza hukukunda “Aleniyet”çok önemli bir kavramdır. Kimi zaman suçun hakarette olduğu gibi ağırlaştırılmış hali ,kimi zaman ise halk arasında korku ve panik yaratacak şekilde tehdit suçunda(TCK 213 ) olduğu gibi suçun oluşması için koşuludur.(maddi unsuru). Yani bir tehdit bir kişiye karşı yapılırsa suç oluşmaz.
Yargıtay ceza genel kurulu “aleniyeti” tanımlarken “suçun başkaları tarafından görülüp işitilebilecek surette işlenmesi” demiştir.
Bu noktada Twitter veya Facebook gibi üyelik veya akreditasyon gerektiren sosyal medya hesaplarında yapılan yorum ve paylaşımlar “aleni” kabul edilmektedir.
Çünkü sosyal medyada ki arkadaş listesinde ki kişiler paylaşım veya yorumu görebilmektedir. Bu nedenle aleniyet kazandırmaktadır.
Bir kişi kendine ait sosyal medya, (örneğin Facebook) hesabından yaptığı yoruma veya paylaşıma, başka bir kişi ,konusu suç teşkil eden yorum veya paylaşımda bulunursa bundan hesap sahibi de sorumlu olabilir mi?
Facebook hesabı içerik sağlayıcı olarak değerlendirilmektedir.. Bu halde hesap sahibi yorumu (link yorum veya paylaşımı) fark eder etmez kaldırmalıdır. Yorumun orada kalması ya da destekleyici bir tutum sergilenmesi hesap sahibini de suçlu kılar.(5651 sy 4.md)
Beğenme (like) ya da favorilere ekleme durumunda ise suç teşkil etmez. Çünkü bu durumda paylaşım veya yorumu onaylıyor anlamı çıkmamaktadır.
Örneğin ölüm haberlerinde “beğenme”tıklandığı çok olur. Burada “beğenme” gördüm, takip ediyorum ilgimi çekti anlamı da verebilir. Bu nedenle şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca paylaşım veya yorum suç teşkil etse bile buna “beğeni” “ yapan kişi suç işlemiş sayılmaz. Benzer durum favorilere eklemek (FAV) için de geçerlidir.
Danıştay 12. Dairesi 30.01.2014 tarihli ve 2013/1265 E., 2014/278 K. sayılı kararında, belediye ile ilgili kinayeli bir eleştiriye görev süresi boyunca başarısız veya yetersiz olduğuna dair hiçbir saptama yapılmayan zabıtanın, sırf “beğen” butonu nedeniyle işinden edilmesinin “kamu yararı ve hizmet gereklerine” aykırı olduğunu vurgulamış ve işten çıkarma kararını bozmuştur.
5651 sayılı yasanın 4. maddesine göre içerik sağlayıcı bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak onu destekleyici bir tutum sergilerse sorumludur.
Bu durumda bir kişi sosyal medya hesabında bir link paylaşırsa ve bu link suç teşkil ediyor ise sadece o linki paylaşması, içeriği açıkça desteklediği bir tutum sergilemediği sürece sorumlu olmaması gerekir. Çünkü bazen bu link paylaşımları eleştiri amaçlı da yapılmaktadır.
Sosyal medyada çoğu kez siyasiler ağır bir şekilde tenkit edilir. TCK nun 26. maddesine göre hakkını kullanan kimseye ceza verilemez.
Burada haber verme hakkı,ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı devreye girer.
Örneğin CHP Kadıköy belediye başkanı hakkında “Muşlu Kürttür , tam bir şark kurnazı PKK lıdır” minvalinde başka bir CHP’li Facebook ortamında yorumlar yapınca olay yargıya yansımış yargıtay siyasetçiye yapılan bu ağır tenkidin AİHM kararları ışığında toplumda tanınmış kişilerin, sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere de katlanmaları demokratik toplum için gerektiği nedeniyle tazminat istemini reddetmiştir.
Kayseri'de, İsrail takımı ile Türk takımı arasında geçen spor müsabakası esnasında taraftarların “Kahrolsun İsrail” sloganlarına polisin işlem yapmasını, spor bakanı Suat Kılıç'ın talimatı ile gerçekleştiğini Twitter'dan açıklayan gazeteci hakkında açılan tazminat davası da yukarıdaki gerekçelerle reddedilmiştir.
(Yargıtay 4.HD. 26/6/2013 gün, 2012/14236 Esas 2013/12309 Karar)
Bu gibi durumlarda özellikle medya mensuplarının sosyal medyada bir haber paylaşımı durumunda ilgilisine tekzip hakkı kullandırmalı. Çünkü hesap sahibi 5651 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı konumunda değerlendirilir.
Bazen sosyal medyada başkası adına hesap açarlar ve burada o kişi adına paylaşımları yorumlar yapılır. Yargıtaya göre bu halde suç oluşabilmesi için kopya hesapta yapılan paylaşımların küçük düşürücü veya suç teşkil etmesi halinde suç oluşacaktır.( Yargıtay 12.CD. 04/04/2012 gün, 2011/12220 Esas 2012/9228 Karar)
6100 sayılı HMK 189. maddesine göre “hukuka aykırı elde edilen deliller” mahkemece dikkate alınmaz. 5271 sayılı CMK’nın 206 maddesine göre kanuna aykırı delil red olunur.
Buna göre örneğin bir kişinin Facebook hesabına izinsiz girerek onun paylaşımlarını alıp delil olarak kullanılması mahkemede kabul görmeyecektir.
Danıştay'ın disiplin soruşturmaları ile ilgili yerleşmiş kararlarında, eğer hukuka aykırı bir delil, soruşturmacıya ,kendisi bir çaba göstermeden başkası tarafından verilmişse, hukuka uygun olarak kabul etmiştir. Örneğin kocasının Facebook hesabına girerek onun paylaşım ve yorumlarını kanıt göstererek kocasını kurumuna şikayet eden bayanın durumunda olduğu gibi…
Sosyal medyada işlenen suçların ispatlanması oldukça zor bir süreçtir. Facebook ,Twitter YouTube gibi yurt dışı kaynaklı ağların ya Türkiye'de temsilciliği yok. Ya da yardımlaşmaya yanaşmayabilirler.
Hele ki hakaret ve sövme gibi durumlar ile siyasi ve sosyal konularda bu çok daha belirgindir. Çünkü Amerikan hukukunda hakaret suç değil tazminat sebebidir. Ayrıca ABD’de düşünce özgürlüğü geniş yorumlanmıştır. Onun icin bu konularla ilgili olarak Google, Facebook ,Twitter ve YouTube işbirliğine yanaşmaz. Ancak Facebook'un Türkiye temsilciliği, çocuk tacizi intihar gibi konularda yardımlaşmaktadır.
Adli yardımlaşma yoluyla da bilgiler istense dahi ikili anlaşma düşünce özgürlüğünün orada çok daha geniş yorumlanması ve hakaretin ABD'de suç olmaması nedeniyle Amerika Devleti bu bağlamda gördüğü talepleri reddeder
Ayrıca hatırladığım kadarıyla ABD de internet trafiği kayıtları 90 günlük süre için arşivlenme zorunluluğu vardır. Eğer talep edilirse bir 90 gün daha beklenir. Bu açıdan zamanlama da çok önemlidir.
Microsoft Türkiye Temsilciliği ise adli yargı kurumları ile her konuda yardımlaşmaktadır.
Bu hususlar önemlidir. İp no ,log kayıtları ve internet trafiği bu şekilde tespit edilebilmektedir.
Örneğin Facebook'ta suç teşkil eden bir paylaşım veya yorum halinde suçun failinin hesabımı çaldırdım, başkası yazdı gibi gerekçelerle, suçu inkar ettiğini ,düşünelim. Eğer adli görevliler o telefon veya bilgisayara el koymadıkça suçu ispat etmek zor olacaktır.
Suçun oluşması için sadece ekran görüntüsü yeterli değildir. Ancak suçu kabul halinde ya da başka bir hukuka uygun bir delil ile geçerli olabilir.
Yargıtay, kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü
kurulamayacağını yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı mahkum etmenin mümkün olmadığını ifade etmiştir.(12.CD. 09/02/2013 gün, 2013/8896 Esas 2013/28287 Karar)
Sosyal medyada bazı hukuki sorumluluklara değinmiş oldum. Ancak bu konu çok geniştir.
Sonuç olarak sosyal medyada paylaşım ve yorumlarda, cezai ve hukuki sorumluluk gerekip gerekmediği konusunda dikkat etmeli, eleştiri ,haber verme ve ifade özgürlüğü sınırları dışına çıkılmamalıdır.Bu minvalde şüphe edilen yorumlar silinmeli ve yanıt hakkına riayet edilmelidir...
Sosyal medya da sahte bir sosyalleşme ortamı oluştu.Kişiler yüz yüze iletişim kuramadığı için insanların kontrol duyguları zayıfladı.
İşte bu noktada sosyal medya kullanıcıları yaptıkları yorum ya da paylaşımlarında suça ya da tazminata muhatap olmamak için dikkatli olmaları gerekmektedir.
Örneklerle yola çıkacak olursak;
Paylaşım veya yorumlar bazı durumlarda siyasi bir konu ve içeriği terör örgütü propagandası sayılabilir.
Bir öğretim görevlisi, terör örgütleri İŞİD ile PYD arasındaki Aynl Arap( Kobani ) ele geçirme mücadelesinde, PYD ve YPG'lilere ait 15 adet fotoğrafı paylaşması sonucu hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan açılan davada o dönem ki PYD ve YPG’nin terör listesinde olmadığı savunmasıyla beraat edebildi.(2 ye 1 oyla)
“ Biji serok “ sözü yargıtaya göre TCK nın 215 maddesindeki daha az ceza gerektiren suçluyu övme değil, 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturur.
Terör örgütü propagandası suçunun cezası 1 ila 5 yıl olup ,bu suç yayın yoluyla işlenirse (Sosyal medya) yarı oranında artırımı nedeniyle azami cezası 7,5 yıl hapistir.
İntihara yönlendirme suçu(TCK 84) sosyal medyada işlenebilmesi mümkündür. İntihara teşvikin intihar edecek kişide etkili olması gerekir. Yönlendirme sonucu, intihar edecek kişi intihar kararı alması gerekir.Aksi halde suç oluşmaz.İntiharın gerçekleşmesi suçun ağırlaştırılmış halidir.
Kamuoyunun yakından tanıdığı uzun yıllar cezaevinde yattıktan sonra kendisini iş adamı ve kanaat öncüsü olarak tanımlayan bir isim, uzun yıllar beraber ceza yattığı daha sonraları da yanında gezen, arkadaşının cinsel istismar ile ilgili videosunun, geçenlerde sosyal medyada paylaşılması üzerine ,eski arkadaşına sosyal medyadan “ ...iki rekat namaz kılıp sonrasında da yakışanı yapmak gerekir” çağrısında bulunmuştu.Eğer muhatap bu çağrıya uyup intihar kararı alsaydı veya intihar etmiş olsaydı , çağrıyı yapan intihara yardım ve teşvik suçunu işlemiş olacaktı.
Paylaşım ya da yorumun,halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya halkın bir kesiminin benimsediği değerleri aşağılama suçunun gerçekleşmesi için kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin büyük olması gerekir.( TCK 216)
Kişilere hakaret suçunda (TCK nın 125), bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi,suçun failidir. Suç sosyal medyadaki paylaşım veya yorum ile işlendiği takdirde “alenen”işlenmiş sayılır ve cezada artırım yapılır.
Hakaretin kişinin dini değeri, siyasi görüşü, düşünce ve fikirlerinden dolayı işlenmesi suçun ağırlaştırılmış halidir.
Önemli bir husus; haksız bir fiile tepki olarak hakaret edilmesi halinde cezanın 1/3 ne indirilebilecek gibi hakim ceza vermeyebilirde.(TCK nın 129 /1)
Melih Gökçek’in sosyal medyada kullandığını iddia ettiği “Sizin o Ata’nız sünnetsiz idi, dinsiz idi” sözlerine karşılık, çocuk, Twitter'dan “ O… çocuğu Melih Gökçek, o bilgiyi babaannenden mi aldın… Ata’mıza sünnetsiz demiş yavşak… Altına mı yattın lan o… çocuğu” diye yanıt verdi. Gökçek’ in şikayeti üzerine açılan hakaret davasında çocuk sözlerinin arkasında durarak Atatürk'ü korumanın görevi olduğunu söyledi. Mahkeme Gökçek’in sözlerini haksız fiile karşı yapılan hakaret olarak kabul ederek TCK nın 129 maddesini uygulayarak cezalandırmadı. Yargıtay 4.Ceza Dairesi bu kararı onadı.(2014 39413 esas, 2014 35687 karar 10 12 2014 tarihli )
TCK nun 136.maddesine göre hukuka aykırı olarak kişisel verileri bir başkasına veren yayan veya ele geçiren 2 yıl ila 4 yıl ceza alır. Yargıtay 12.Ceza Dairesi, bir kişinin herkese açık profil resmini kendi hesabında yayınlayan failin 136. madde ki suçu işlemediğine karar vermiştir
(Profil resmin kişisel veri olsa bile herkese açık olduğu, resimdeki kişiyi belirten ya da başka bir yorum ve açıklama olmadığı gerekçesiyle)
Yargıtay ceza genel kurulu, bir arkadaşının profil resmini özel bir arkadaşlık sitesine girerek üye olan sanığın bu eyleminin TCK nın 136. maddesindeki hukuka aykırı olarak kişisel veriyi yayma ve bu olayın kişinin onur ve şerefini rencide ettiği için TCK.nun 125 maddesindeki aleni hakaret suçunu oluşturduğunu, ancak bir olaydan iki suç olamayacağı için fikri içtima yoluyla daha ağır cezayı gerektiren TCK 136 maddesine göre ceza uygulamıştır.(2012/1510 E., 2014/331 K Yargıtay ceza Genel Kurulu)
Ceza hukukunda “Aleniyet”çok önemli bir kavramdır. Kimi zaman suçun hakarette olduğu gibi ağırlaştırılmış hali ,kimi zaman ise halk arasında korku ve panik yaratacak şekilde tehdit suçunda(TCK 213 ) olduğu gibi suçun oluşması için koşuludur.(maddi unsuru). Yani bir tehdit bir kişiye karşı yapılırsa suç oluşmaz.
Yargıtay ceza genel kurulu “aleniyeti” tanımlarken “suçun başkaları tarafından görülüp işitilebilecek surette işlenmesi” demiştir.
Bu noktada Twitter veya Facebook gibi üyelik veya akreditasyon gerektiren sosyal medya hesaplarında yapılan yorum ve paylaşımlar “aleni” kabul edilmektedir.
Çünkü sosyal medyada ki arkadaş listesinde ki kişiler paylaşım veya yorumu görebilmektedir. Bu nedenle aleniyet kazandırmaktadır.
Bir kişi kendine ait sosyal medya, (örneğin Facebook) hesabından yaptığı yoruma veya paylaşıma, başka bir kişi ,konusu suç teşkil eden yorum veya paylaşımda bulunursa bundan hesap sahibi de sorumlu olabilir mi?
Facebook hesabı içerik sağlayıcı olarak değerlendirilmektedir.. Bu halde hesap sahibi yorumu (link yorum veya paylaşımı) fark eder etmez kaldırmalıdır. Yorumun orada kalması ya da destekleyici bir tutum sergilenmesi hesap sahibini de suçlu kılar.(5651 sy 4.md)
Beğenme (like) ya da favorilere ekleme durumunda ise suç teşkil etmez. Çünkü bu durumda paylaşım veya yorumu onaylıyor anlamı çıkmamaktadır.
Örneğin ölüm haberlerinde “beğenme”tıklandığı çok olur. Burada “beğenme” gördüm, takip ediyorum ilgimi çekti anlamı da verebilir. Bu nedenle şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca paylaşım veya yorum suç teşkil etse bile buna “beğeni” “ yapan kişi suç işlemiş sayılmaz. Benzer durum favorilere eklemek (FAV) için de geçerlidir.
Danıştay 12. Dairesi 30.01.2014 tarihli ve 2013/1265 E., 2014/278 K. sayılı kararında, belediye ile ilgili kinayeli bir eleştiriye görev süresi boyunca başarısız veya yetersiz olduğuna dair hiçbir saptama yapılmayan zabıtanın, sırf “beğen” butonu nedeniyle işinden edilmesinin “kamu yararı ve hizmet gereklerine” aykırı olduğunu vurgulamış ve işten çıkarma kararını bozmuştur.
5651 sayılı yasanın 4. maddesine göre içerik sağlayıcı bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak onu destekleyici bir tutum sergilerse sorumludur.
Bu durumda bir kişi sosyal medya hesabında bir link paylaşırsa ve bu link suç teşkil ediyor ise sadece o linki paylaşması, içeriği açıkça desteklediği bir tutum sergilemediği sürece sorumlu olmaması gerekir. Çünkü bazen bu link paylaşımları eleştiri amaçlı da yapılmaktadır.
Sosyal medyada çoğu kez siyasiler ağır bir şekilde tenkit edilir. TCK nun 26. maddesine göre hakkını kullanan kimseye ceza verilemez.
Burada haber verme hakkı,ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı devreye girer.
Örneğin CHP Kadıköy belediye başkanı hakkında “Muşlu Kürttür , tam bir şark kurnazı PKK lıdır” minvalinde başka bir CHP’li Facebook ortamında yorumlar yapınca olay yargıya yansımış yargıtay siyasetçiye yapılan bu ağır tenkidin AİHM kararları ışığında toplumda tanınmış kişilerin, sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere de katlanmaları demokratik toplum için gerektiği nedeniyle tazminat istemini reddetmiştir.
Kayseri'de, İsrail takımı ile Türk takımı arasında geçen spor müsabakası esnasında taraftarların “Kahrolsun İsrail” sloganlarına polisin işlem yapmasını, spor bakanı Suat Kılıç'ın talimatı ile gerçekleştiğini Twitter'dan açıklayan gazeteci hakkında açılan tazminat davası da yukarıdaki gerekçelerle reddedilmiştir.
(Yargıtay 4.HD. 26/6/2013 gün, 2012/14236 Esas 2013/12309 Karar)
Bu gibi durumlarda özellikle medya mensuplarının sosyal medyada bir haber paylaşımı durumunda ilgilisine tekzip hakkı kullandırmalı. Çünkü hesap sahibi 5651 sayılı yasanın 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı konumunda değerlendirilir.
Bazen sosyal medyada başkası adına hesap açarlar ve burada o kişi adına paylaşımları yorumlar yapılır. Yargıtaya göre bu halde suç oluşabilmesi için kopya hesapta yapılan paylaşımların küçük düşürücü veya suç teşkil etmesi halinde suç oluşacaktır.( Yargıtay 12.CD. 04/04/2012 gün, 2011/12220 Esas 2012/9228 Karar)
6100 sayılı HMK 189. maddesine göre “hukuka aykırı elde edilen deliller” mahkemece dikkate alınmaz. 5271 sayılı CMK’nın 206 maddesine göre kanuna aykırı delil red olunur.
Buna göre örneğin bir kişinin Facebook hesabına izinsiz girerek onun paylaşımlarını alıp delil olarak kullanılması mahkemede kabul görmeyecektir.
Danıştay'ın disiplin soruşturmaları ile ilgili yerleşmiş kararlarında, eğer hukuka aykırı bir delil, soruşturmacıya ,kendisi bir çaba göstermeden başkası tarafından verilmişse, hukuka uygun olarak kabul etmiştir. Örneğin kocasının Facebook hesabına girerek onun paylaşım ve yorumlarını kanıt göstererek kocasını kurumuna şikayet eden bayanın durumunda olduğu gibi…
Sosyal medyada işlenen suçların ispatlanması oldukça zor bir süreçtir. Facebook ,Twitter YouTube gibi yurt dışı kaynaklı ağların ya Türkiye'de temsilciliği yok. Ya da yardımlaşmaya yanaşmayabilirler.
Hele ki hakaret ve sövme gibi durumlar ile siyasi ve sosyal konularda bu çok daha belirgindir. Çünkü Amerikan hukukunda hakaret suç değil tazminat sebebidir. Ayrıca ABD’de düşünce özgürlüğü geniş yorumlanmıştır. Onun icin bu konularla ilgili olarak Google, Facebook ,Twitter ve YouTube işbirliğine yanaşmaz. Ancak Facebook'un Türkiye temsilciliği, çocuk tacizi intihar gibi konularda yardımlaşmaktadır.
Adli yardımlaşma yoluyla da bilgiler istense dahi ikili anlaşma düşünce özgürlüğünün orada çok daha geniş yorumlanması ve hakaretin ABD'de suç olmaması nedeniyle Amerika Devleti bu bağlamda gördüğü talepleri reddeder
Ayrıca hatırladığım kadarıyla ABD de internet trafiği kayıtları 90 günlük süre için arşivlenme zorunluluğu vardır. Eğer talep edilirse bir 90 gün daha beklenir. Bu açıdan zamanlama da çok önemlidir.
Microsoft Türkiye Temsilciliği ise adli yargı kurumları ile her konuda yardımlaşmaktadır.
Bu hususlar önemlidir. İp no ,log kayıtları ve internet trafiği bu şekilde tespit edilebilmektedir.
Örneğin Facebook'ta suç teşkil eden bir paylaşım veya yorum halinde suçun failinin hesabımı çaldırdım, başkası yazdı gibi gerekçelerle, suçu inkar ettiğini ,düşünelim. Eğer adli görevliler o telefon veya bilgisayara el koymadıkça suçu ispat etmek zor olacaktır.
Suçun oluşması için sadece ekran görüntüsü yeterli değildir. Ancak suçu kabul halinde ya da başka bir hukuka uygun bir delil ile geçerli olabilir.
Yargıtay, kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü
kurulamayacağını yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı mahkum etmenin mümkün olmadığını ifade etmiştir.(12.CD. 09/02/2013 gün, 2013/8896 Esas 2013/28287 Karar)
Sosyal medyada bazı hukuki sorumluluklara değinmiş oldum. Ancak bu konu çok geniştir.
Sonuç olarak sosyal medyada paylaşım ve yorumlarda, cezai ve hukuki sorumluluk gerekip gerekmediği konusunda dikkat etmeli, eleştiri ,haber verme ve ifade özgürlüğü sınırları dışına çıkılmamalıdır.Bu minvalde şüphe edilen yorumlar silinmeli ve yanıt hakkına riayet edilmelidir...
Yorumlar
Yorum Gönder