Ana içeriğe atla

ÇOKLU BARO SİSTEMİ OTORİTER RUSYA'DAN ALINMADIR


Mevcut şekliyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi (CHS) kontrollü ve pasif " muhalefet" halinde ayakta kalabilir.

Barolar, devlet ile halk arasında köprüdür. Üstelik maddi ve manevi olarak gücünü devletten değil, halktan alır.

Bu sebeple avukatlar, iktidarın halkın menfaatine uymayan yasalarına itiraz etmekten çekinmezler.

Günümüzde halkın önemli bir kısmı öyle ya da böyle devlet ile mahkemeliktir.

Polis "güvenlik ve adli ", mahkemeler " yargılama" görevi yerine getirir.

Medya mevcut sistemde devleti ve iktidarın yanlışını söyleyemez. Örnek verecek olursak koronovirüs sosyal mesafe uygulanmamasının da yeterli tedbirleri almayan idareye tek söz söylemeyen Milliyet ,Hürriyet gazeteleri ortak manşet ile #LGS sınavına giren öğrenciler ve velilerini suçlayabilmişti.

Avukat ise #halkı "savunur".

 Halkın" hakkını"arar. Buna mecburdur da.

Bürokrasinin ise böyle bir önceliği yoktur.

Rusya'da çarlık döneminden bu yana avukatlık kamu hizmetinden çok dükkancı muamelesi görür .Rusya tarihinde halk, despotizme karşı çıkarak birçok kez büyük devrimler yapmıştır. Bu yüzden Rus devlet yönetiminde, yazarlar, gazeteciler ve avukatlar iktidara karşı en tehlikeli kişiler görülür.Otoriter Rus yönetimi halkın siyasete müdahalesini önlemek ve yolsuzlukların ortaya çıkmasına mani olmak için avukatlık meslek kuruluşu baroları bölünmeye mecbur tutarak isteyene istediği kadar baro açma imkanı tanımış baro anlayışını sulandırmıştır.Halk, gücü elinde bulunduran kötü niyetli bürokratlara ve şahsi çıkarlarını düşünen politikacılara boyun eğmek ya da rüşvet ile işini halletmek zorunda bırakılmıştır.

Türk devleti tarih boyunca batıya yönelmiştir. #Rusya steplerindeki otoriterlik zihniyetine halkımız layık değildir...

Baroların bölünmesi halinde ilk önce iktidara yakın avukatlar yeni bir baro kuracaklar ve kendileri iyi niyetli olsa bile mevcut otoriter CHS,onlara maddi imkanlar sunarak bağımlı hale getirip halkın değil kendi çıkarlarına hizmet etmesini mecbur tutacaktır.

#Fetö borsalarını unutmayalım.

Sosyal medyada eleştiride ölçüyü biraz kaçıran sıradan bir vatandaşı bekleyen tehlikeyi bugün hepimiz biliyoruz.

"Silivri'nin soğuk duvarları"bu dönemde deyim olarak zengin Türkçemize katıldı.!

 Hakimler ,savcılar, güvenlik görevlileri ve icra daireleri ister istemez hangi barodansın diye soracaktır. Avukatlıktan hakim ve savcılığa geçişte ayrımcılık olacak ve böylece yargıda kalite düşecektir.


Bugünkü sistemde hakim, savcı ve polis iktidarın olası yolsuzluğunu ortaya çıkarabilmesi mümkün değildir.


Sistemin çürümüş olduğunu düşünenler artacak ve radikallik çare olarak görülecektir. Bu şekilde radikalleşen avukatlar farklı amaçlara hizmet eden barolar da kurabilmesinin önü açılacak barolar kapatılırsa Bu kez medeni dünyada ülkemiz tepki görecektir.


Şehre gelen bir misafiri, protokolü hangi baro başkanı temsil edecektir?

Barolar Birliği (TBB) avukatlıkta idari bir görev olup saha da yani halkın arasında yoktur. Sadece idare ile avukatların ilişkileri arasında bağ kurarlar.

Bütün gelişmiş demokrasilerde, örneğin avukatlığın tarihsel kurum haline geldiği ve hak ve özgürlüklerin savunucusu Paris Barosu, Fransa barolar birliğinden (ulusal konseyi) daha güçlü ve yetkili olup hukukta asıl söz sahibidir.

Barolar da olması gereken, seçimi kazanan baro başkanı ve yönetiminin yönetime geçmesi, barolar birliği başkanı ve yönetimini seçmek için ise baro başkan ile adayların ve gruplarının oy oranına göre (nispi temsil) delege göndermesidir.

FETÖ yapılanmasının KHK ile kapatılan Boğaziçi Avukatlar Derneği ile bağlantılı ve suçsuz kişilerin tutuklu kalmaları için yürüyüş yaparak avukatlık örf ve meslek ilkelerini ihlal eden bir klik bu yasayı çıkarmakta ön ayak olarak, mevcut cumhurbaşkanlığı sisteminin ve sn cumhurbaşkanının altını oymaya çalışmaktadır.

Nitekim biz canlı yayında çoklu baronun otoriter Rusya'da en iyi uygulandığını açıklar açıklamaz bu kliğin çoklu baroyu liberallerden (fetocu yapılanma) aldığını söylemek zorunda kalması oldukça düşündürücüdür.

Metin Feyzioğlu, özgürlükçü hukuku savunuyorum derken ,otoriter Rus hukuku ile aynı çizgiye geldi...

Aşağıda Instagram ve YouTube linklerinde hiçbir politik görüşünü mesleğe yansıtmadan aday çıkaran Avukat Hakları Grubunun kanaat öncülerinden Sn Av Taşer Kara ile konuyu beraber değerlendirdik...


Muhakkak izlenmesini tavsiye ediyorum.

YouTube'dan izleyin 1

YouTube'dan izleyin 2


Instagram'dan izleyin 1

Instagram'dan izleyin 2


#çoklubaro #tbb #avukathakları #istanbulbarosu #MetinFeyzioğlu #Mehmetdurakoğlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ.

KOYBOLMAYA YÜZ TUTAN ODABAŞILIK MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİLERİ...  Karaköy Bankalar Caddesi nin her iki tarafı  ihtişamlı binalarla çevrilmiş. Eskiler hanları yaparken küçük esnafı düşünmüşler. Kira ve aidatlarda esnafın ödeyebileceği şekilde düzenlenmiş...  Eski tarihi hanlar yenilenerek ya bankaya ya da otele dönüşüyor... Hanların içindeki onlarca dükkanda zaman içinde başka yerlere taşınacaklar. Mağdur olacaklar... Hanlar kapanınca odabaşılar daha büyük problem yaşayacak. Çünkü onların iş alanları bitecek. Odabaşılar hanların temizlik ve güvenliği ile yönetiminden sorumludur.Buna mukabil kira ücretinin bir kısmını gelir olarak  kendisi toplar. , Yargıtay uygulamasında, odabaşılık kat mülkiyeti sistemine geçilmemesi nedeniyle yönetici ve kapıcısı bulunmayan işhanlarında, bunlara ait görevlerin yerine getirilmesini sağlayan bir meslek olarak nitelendirilmekte, odabaşılarının yaptıkları bu hizmetler karşılığında belli bir miktarda ücrete hak kazanacakları, söz konusu hizmetle

KANUNİ KADİM...

BBP İstanbul İl Başkanı Sn Yaşar Sayan'ı ziyaret etme imkanı bulduk. Osmanlı Devleti'nin aydınları; Gelibolulu Mustafa Ali Katip Çelebi,Hasan Kafi,  Koçi Bey , Naima ve Cevdet Paşa ;devletin çöküşünden toplumun tüm katmanlarını sorumlu tutarak gerçekçi davranmışlardır. Onlar  devletin ve toplumun çöküşünü kaderde aramadılar. "İnsansız mülk olmaz" prensibi ile hareket ettiler... Düşüncelerini çekinmeden açıkladılar,devrin kudretlilerine yazılı rapor olarak sundular... Osmanlının Kanuni kadimi açıklayan  önemli ilkesini, emanetlerin ehline verilmemesinin devletin çünkü şu hızlandıracağını ifade ettiler. Düzenin bozulmasında ki en önemli sebeplerden birinin de aşağı (edani) kimselerin yüksek makamlara getirilmesi  görüldü... Atanan idarecilerin  işlerinde ciddiyetsiz olduğunu ve sadece bugünü düşünüp yarına fazla bakmayan kişiler görev aldığını belirttiler... Halka kaldıramayacağından fazla yük verilmesinin yanlışlığına vurgu yaptılar. Örfi kanunlara uygu

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı