Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PROF DR VECET ÖZ'ÜN ACI GÜNÜNDE...

Adalet Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof Doktor Vecdet Öz'ün değerli annesi Rennan Öz hakkın rahmetine kavuştu. 29.08.2016 günü,Ataköy 5.kısım Camii'nde cenaze namazını kıldık. Gülvadi mezarlığında muhterem anneyi toprağa verdik. Akşam 20 00 ile 21 00 arası Ataköy 5. Kısım Camiinde  ruhuna Kur'an okundu ve burada merhume hayrına yemek verildi. Bu vesileyle değerli hocam Profesör Dr Vecdet Öz ve ailesine başsağlığı ve merhumeye Allahtan rahmet dilerim. Mekanı cennet olsun...

ZAFER İNANLARINDIR

"Zafer inananlarındır” Bugün, 30 Ağustos 2016, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının nezdinde milli ordumuzun haçlılara karşı başlattıkları Büyük Taarruz'un neticesinin alındığı zafer günü... Vatanını seven insanlar, Hangi görüşe sahip olursa olsun 30 Ağustos bayramının değerini iyi bilmesi gerekiyor. Büyük Taarruz, emperyalizme karşı mücade, Büyük Taarruz, Sultan Selahattin Eyyubi ,Sultan Kılıçarslan’ın haçlılara karşı savaşının devamıdır, Güneydoğu’da, Cerablus Menbiç hattında vatanımızı koruyan canını vermeye hazır olan fedakâr askerlerimize selam olsun. "Zafer İnanlarındır"

AF MI ,YARGILAMANIN YENİLENMESİ Mİ

AF MI ,YARGILAMANIN YENİLENMESİ Mİ Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez... Yukarıdaki sözü büyük düşünür Montaigne söylemiş. Feto sadece askerleri ve bazı tanınmış kişileri mağdur etmedi. Halkın içinde sevilen sayılan birçok kişide kimi hiç bir suçu yokken kimi de çok küçük suçları abartılarak sırf Feto’ya karşı çıktıkları için iftiraya maruz kaldılar. Örneğin İzmir'de kendi halinde hayatı olan mahallesinde sevilen sayılan 4 kız çocuk sahibi bir esnaf, sahip olduğu kahvede,Feto'ya karşı olduğunu açık açık söylediği “ince bıyıklıları kahvem de istemiyorum” dediği için örgüt kurmaktan, silah ve uyuşturucu ticareti yapmaktan akla hayale gelmeyecek ithamlarla 70-80 kişiyle beraber gözaltına aldılar. Bu kişiye silah ve uyuşturucu örgütünden kurmaktan dava açıldı.Tutuklandı ve örgüt suçlamalarından beraat ettiği halde buna rağmen sadece kendisine özel olarak 10 sene ceza verildi. Bu kişiyi tutuklayan hakim, soruşturmayı yürüten davayı açan savcı, esas hakkında g

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması

Kasten yaralama suçlarında 671 sayılı KHK uygulaması Bir düşünür "İşkencenin en kötüsü, kanunla işkence etmektir." Derken çok haksız değildi. Son tahliyelerde farklı uygulamalar farklı yorumlar gerçekleşti.Bende kasten yaralama suçlarında denetimli serbestlik ve şartlı tahliye konusundaki düşüncelerimi paylaşmak gereği duydum. Kasten yaralama suçu TCK’nın 86 ,87 ve 88.maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun TCK 86 maddesinde düzenlenmiş halinde,hükümlünün koşullu salıverilmesi için ,671 sayılı KHK ya göre mahkum olduğu cezanın 1/2 sini cezaevinde geçirmesi gerekir. Hükümlünün denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için açık cezaevine çıkma hakkına sahip olması gerekir.Bu husus denetimli serbestlik indiriminden faydalanması için çok önemlidir. TCK 86 maddesinin cezası bir yıldan 3 yıla kadar hapistir.(86/1) Eğer mağdurun yarası basitse dört aydan bir yıla kadar hapistir.(Şikayete tabidir) Eğer üst soya, alt soya, eşe veya kardeşe karşı ya da beden veya ruh bakımı

HANGİ KASTEN YARALANMA SUÇ TİPLERİ OKHK DA Kİ ŞARTLI TAHLİYE VE DENETİMLİ SEBESTLİKTEN YARARLANIR

671  SAYILI  OAĞANÜSTÜ HAL KHK İLE ŞARTLI TAHLİYE VE DENETİMLİK SÜRELERİNDEN HANGİ KASTEN YARALAMA  SUÇ TİPLERİNİN YARARLANMASI GEREKTİĞİNE DAİR  Malum, kasten yaralama suçunu düzenleyen , TCK 86 3 a-b kapsamında ki mağdurlara karşı  suç işleyenler,  OKHK nın getirdiği lehe düzenlemeden faydalanamıyor.TCK 86 3 a b mağdurlarına karşı 87 madde de ki suçları işleyen mahkumlar da OKHK nın lehe infaz düzenlemesinden  faydalanması mümkün değildir.TCK 87 nin diğer hallerinde faydalanır. İlk bakışta sanki  anlam düşüklüğü var gibi görünse de aslında konu nettir.  “virgül”, “veya”, “ile”   kelimeleriyle ayrılmak suretiyle adli suçların OKHK’dan  yararlanamayacak  durumları  tek tek sayılmış KHK metninde Üstsoya, altsoya, eşe ,kardeşe, beden ve ruh sağlığından kendini savunamayacak durumda   bulunan kişiye (TCK  86/ 3 .a-b)    “karşı”      kasten yaralama suçu   “ve”  neticesi sebebiyle ağırlaşmış  yaralama suçu işleyenler   (TCK  87 .maddesinde açıklanan suçları  TCK  86/ 3 a  b

İFTİRACILAR ÜZERİNE (KAN EMİCİ SÜLÜKLER),

İFTİRACILAR ÜZERİNE (KAN EMİCİ SÜLÜKLER), Medya da malum bazı kişiler iftira boyutuna varan açıklamalarıyla, muhataplarını, yasal mercilerin ve toplumun önünde karalıyorlar. Üstelik, "polisler neden operasyon yapmıyor","Savcıları göreve çağırıyorum",Neden şu kişiler tutuklanmadı" ya da "Şu kişilerin tutuklanması gerekir" gibi emirlerle kendilerini adaletin üstünde gören bir kibirlilikle toplumu ve adaleti yönlendirmek Bu iftira yöntemini, Fetocular kadar sözde Feto karşıtları da kullanıyorlar. Her iki tarafta ki iftiracılar da kendilerini vatansever tanımlarken karşısında duranı vatan hainliği ile suçluyorlar. Sonuçta, masum insanlar bunlar yüzünden zulüm görürken, her ne hikmetse iftiracılar TV’lerde baş köşede ahkam kesiyor,gazete köşelerinde yazarlık ya da nereye hizmet ediyorsa oradan makam mevkii edinip, tatlı parayla,tatlı hayat yaşıyorlar. Sn Devlet Bahçeli "Çakallar puslu havayı sever "demişti. Ben de iftiracılar için “Kan e

Denetimli Serbestlik değil AF YASASI çıkmalı...

Antalya'dayım. E Tipi cezaevi ziyaret ettim. Cezae vindekiler her zamankinden fazla af beklentisi içindeler... Feto terör örgütü, yargının içine sızmış. Hakim ve savcıların üçte biri onlardan. Polis ve jandarmanın önemli bir kısmı ve adli tıp, Fetocu... Bunların hakkında terör örgütü mensubu olma ve darbe yapma suçlarından davalar açıldı. Tutuklandılar.Bazısı kaçtı. Mesleklerinden el çektirildiler. Peki Feto hakimlerinin verdiği kararlar ne olacak? Feto terör örgütü mensupları ,örgüt disiplini içinde devleti ele geçirmek için ;suç yöntemleriyle devlete sızdıkları için en baştan itibaren, terörist olduklarını kabül etmek gerekecektir . Dolayısıyla ilk andan itibaren bu savcı ve hakimlerin verdiği kararlar yok hükmündedir. Aksi halde teröristlerin bu millete adalet dağıttığını kabul etmek gerekecektir. Feto terör örgütü, HSYK, Yargıtay ,Danıştay Anayasa Mahkemesi'nde etkili olduğu için aslında tüm hukuk sistemini ve diğer hakimleri de olumsuz yönde etkilediler.

ORDU DÜŞMANLARINA...

ORDU DÜŞMANLARINA... En seviyesizlerden en seviyelilerine kadar ordu düşmanı “Geçinenler”e soruyorum… Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana ordumuzun en küçük bir savaşta olsun,mağlup olduğunu aranızda öne sürebilecek var mı? Kurtuluş savaşı ve isyancıların bastırılması,Hatay’ın alınması,’2.dünya savaşı (Almanlar işgali göze alamadı),Kore savaşı,Kıbrıs Barış Harekatı,Bosna savaşı,Afganistan görevi,PKK ve IŞID ile mücadele de ordumuzun hiçbir yenilgisi yoktur. Milletimizin caydırıcı gücü ordumuzdur. Eğer Anadolu’da ve Trakya’da tutunabiliyorsak, bu büyük milletin ordusu sayesindedir. Ordumuzun temeli ise subaylardır. Osmanlı da,Kavalalı’ya karşı ordunun yetişmiş subayı yetersiz olduğu için savaşları kaybetti ve Mısır elden gitti. Balkan savaşlarında subay yetersizliği ve alaylı subayların çekememezliğinden yenildik. Balkanları kaybettik. Sultan 2.Abdulhamit, bugünkü Kuleli yerleşkesini yapmış,ve askeri lise olarak hizmete açmıştı. Ordu siyasete karıştırılmazsa ,di

Yüce Kur'an "Allah inananları savunur.Çünkü Allah hâin ve nankörlerin hiçbirini sevmez."der.

Yüce Kur'an ,Hac Suresi 38.ayette "Allah inananları savunur.Çünkü Allah hâin ve nankörlerin hiçbirini sevmez."der. Resimde ki yer ,15 Temmuz günü,Feto teröristleri milletin uçaklarıyla Cumhurbaşkanlığı Kompleksi'nin önünü bombalaması sonucu, masum sivil insanların şehit düştüğü yerdir. Ankara ,İngiliz işgali ile hainlerin İstanbul'da kök salması üzerine, Türkiye'nin merkezinde ,siyasi ve ulaşım bakımından güvenli, saldırılara karşı en korunaklı bir yer olduğu için başke nt yapılmıştı. 13 Ekim 1923 yılında, Cumhuriyet ilan edilmeden önce ,TBMM, Ankara'yı başkent yaptı. 1961 Anayasası'nın devletin bütünlüğü ile ilgili 3. maddesinde başkentin Ankara olduğu, aynı hüküm 1982 Anayasası 3.maddesi ile korunmuş 4. maddesinde ise başkentin değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. İngilizler ,Yunanlılar ,ülke içindeki çetelerin hiç biri ,Ankara'ya saldırmaya cesaret bile edememişti. Önce ki darbecilerin, başkente saldırmak, akıllarının uc

“Adaletsizlik sonsuza kadar hükmedemez”

“Adaletsizlik sonsuza kadar hükmedemez” Adalet kahramanı Dursun Çiçek, Dursun Çiçek ile Yükselen Türkiye oluşumu ekibi olarak değerli arkadaşım Durmuş Çelen ve Ercan Doğan ile bir araya geldik. FETO ABD'ye uşaklık yapmak için kurulmuş. FETO “irticayla mücadele eylem planı” isimli sahte bir belgenin üzerinde ki ıslak imza Dursun Çiçek'e aittir, diye iftira attı. Türk yargısını ele geçirmiş teröristler Dursun Çiçek’i iki kez tutukladılar. Serbest kaldı. Bu kez Feto’nun jandarma, emniyet ve adli tıp içerisindeki teröristleri sahte belgedeki imzanın Dursun Çiçek’e ait olduğuna dair rapor düzenlediler. Bu yalan üzerine Feto’nun teröristleri Dursun Çiçek’i son olarak 29 Nisan 2010 tarihinde tutukladılar.Kamuoyunun Ergenekon iddianamesi ile bildiği davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediler. Tutukluluk surelerini de getirilen düzenleme ile 19 Haziran 2014 tarihinde tahliye olabildi. Dursun Çiçek'in tutuklu kaldığı süre 1515 gündür. FETO, Mahkemesi yine d

MHP GENEL MERKEZİNİ ZİYARET ETTİK.

Ziyaretlerimiz... Yükselen Türkiye oluşumunun hukuk danışmanıyım. Değerli arkadaşım  Durmuş Çelen  ise genel sekreter görevini yürütüyor. Bu oluşum cumhuriyetin değerlerine bağlı siyaset ,ekonomi ve hukuk konularında birbirinden önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Herhangi bir partinin alt kuruluşu olmaması çalışmalarında avantaj sağlıyor. 1 15 Temmuz 2016 tarihinde halkın hakimiyetine saldıran FETO çetesine karşı duruşu nedeniyle kurumsal ilk ziyaretini MHP Genel Başkanı Sn Devlet Bahçeli'ye gerçekleştirdi. Görüşmemiz saat 13:30 den 15.00 kadar sürdü. Bizden sonra Sn Bahçeli Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ile randevusu olduğu halde görüşmemizi azami sürede tuttu. Sayın Bahçeli 12 Eylül darbesinde Partisi’nin ve kendisinin yaşadığı sorunlara değindi. 15 Temmuz gecesi, Ankara'nın memur kenti olduğu saat 22 sıralarında sıcak bir havada halkın dışarıda bulunduğu bir saatte, ne idüğü belirsiz canilerin askeri hava araçları ve kara araçları ile halk